Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (14 Ağustos 2013; 16:00)

  • 10 yıl önce
GÜLŞAH GÜÇYETMEZ: Ruhum canımın içi bir tanemle sohbetimize devam ediyoruz. Ve güzeller güzeli misafirimiz Jolita ile.

ADNAN OKTAR: Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, bildiğiniz gibi bugün Mısır’da Adeviyye Meydan’ında ordu mensupları tarafından rastgele ateş açıldı. İhvan kaynaklarına ve Mısır insan hakları örgütlerine göre “5000’e yakın kişinin şehit olduğu” iddia ediliyor. Ve “9000’e yakın yaralı olduğu” söyleniyor.

ADNAN OKTAR: 5000 de olur, 500.000 de olur, Allah vermesin. Tek kelime İttihad-ı İslam’dan bahsetmiyorlar. Tek bir kelime İslam Birliği’nden bahsetmiyorlar. Varsa-yoksa Mısır, varsa-yoksa ihvan. Karşı taraf da öyle; “bizim partimiz kazansın” diyor. İhvan da diyor ki: “Bizim partimiz kazansın” diyor. Kardeşim, bütün İslam alemini kucaklasanıza, herkesi sevsenize! Orada Hıristiyanlar var, bağrınıza basın. Musevileri zaten şeytan gibi görüyorlar. Dünyadan kökü kazınması gereken varlıklar olarak görüyorlar. Yazık günah değil mi? Bırakın orada yaşasınlar. Bir avuç Musevi var. Bir de bakın, yüzde 30 dindar Musevi sayısı. İsrail’de din de zayıflamış. Mesela bu çok acı bir olay. Ben bu derece olduğunu bilmiyordum. Yüzde 30, çok düşük bir rakam. Ateizmin çok yaygın olduğu bir ülke. Orada onların daha dindar olması için, daha Allah’ı sevmesi için gayret etmeleri gerekiyor, kolaylık sağlamaları lazım. Dindar Musevileri desteklemek lazım ki, din orada daha kendini göstersin, dinsizlik daha azalsın. Çünkü Allah’ın birliğine inanıyorlar. Helalleri haramları İslam’la aşağı yukarı aynı. Ve bütün peygamberlere inanıyorlar-ki, Peygamberimiz (s.a.v)’e de gizli bir hayranlıkları var, birçoğunun. Ve Peygamber olarak kabul ediyor. Diliyle söylemese bile kalbiyle inanıyorlar. Hıristiyan, Kıpti şu bu ne fark eder? Hepsi can, hepsi birbirinden tatlı. Orduyu da bağrınıza basın, Hıristiyanları da bağrınıza basın, Musevileri de bağrınıza basın, bir sevgi patlaması olsun, bir aşk patlaması olsun. Mısır, sevginin merkezi olsun. Böyle muhalefet ruhuyla olmaz, bu gerginlikle olmaz. Allah esirgesin, kan gövdeyi götürür bu kafayla. İttihad-ı İslam’dan mutlaka bahsetmeleri, Müslüman Birliği’ni ısrarla savunmaları lazım. Müslüman Birliği’nin ana özelliği de; ateiste de, komüniste de özellikle Hıristiyanlara ve Musevilere şefkatle davranmasıdır. Bu Musevi nefretinin bir an önce kalkması lazım. Bu çok utanç verici bir şey. Yani o kişilerin ilkelliğini gösterir bu. İlkel ruhunu gösterir Musevi düşmanlığı. Peygamber, Hz. İsrail (a.s)’ın soyundan gelen insanlar, Hz. İbrahim (a.s)’ın soyundan gelen insanlar. Şefkat duysanıza, merhamet etsenize, değil mi? Bilakis koruyup kollamanız lazım. Çok zeki akıllı tertemiz insanlar. Bölgede hakim olsunlar. Fabrikalar kursunlar, hastaneler kursunlar, sanat merkezleri kursunlar. Katili iti kopuğu varsa ayrı mesele, hukukla onun yakasına yapışırız, o ayrı. Ama masum halkı ayırmak lazım, masum Musevileri ayırmak lazım.

Didem Hocam buyurun.

DİDEM ÜRER: Hocam, bu Mısır’daki olaylarla ilgili detaylar var. Onlardan okuyacağım uygun görürseniz. Bir kadın çocuğuyla birlikte toma aracının altında ezilerek şehit edilmiş.

ADNAN OKTAR: Şimdi orada her şey olur. Toma aracı da olur, başka şey de olur, asma-kesme de olur, hepsi olur. Adamları yakıyorlar, sen tomadan bahsediyorsun. Cayır cayır yaktı orada adamları. Normal benzin döküp yakıyorlar. Ordunun derin devlet kolu var. Baltacımıdır, kesercimidir, iti kopuğu parayla tutup alıyorlar cinayet işletiyorlar, adamları yakıyorlar, insanları kaçırtıyorlar. Bu ve buna benzer kepazelikler önü-sunu gelmez Mısır’da. Bu olur, devam eder. Hz. Mehdi (a.s)’ın adını ağızlarına almadıkları müddetçe, bu bela kesilmeyecek, söyleyeyim. Hz. İsa Mesih (a.s)’ın adını ağızlarına almadıkları müddetçe, bu bela kesilmez. Üç şeye dikkat edecekler, bir; İttihad-ı İslam, Müslümanların birleşmesi. İki; Seyidina Hz. İsa Mesih (a.s) ibni Meryem, Meryem oğlu Mesih. Onu bekleyip ona olan sevgilerini ifade edecekler. Üçüncüsü; Muhammed Mehdi (a.s). Peygamber (s.a.v)’in sözlerini hiçe sayarlarsa, Allah da onları hiçe sayar söyleyeyim. Siyasetle olmaz bu işler. Bediüzzaman uzun uzun anlatıyor; “euzübillahimineşşeytane ve’s siyaseh” diyor Bediüzzaman. Siyasetle olmaz İslam’ın hakimiyeti. Sevgiyle olur, muhabbetle olur, kardeşlikle olur ve Mehdiyet’le olur. Bütün Müslümanları kucaklama esastır. Sen siyaset yaptın mı ne yapmış oluyorsun? “Benim partim kazansın” diyorsun. Öbürü? “bürü beni ilgilendirmez” diyorsun. Senin partin kazandığında, onun partisi de kazanmış olması lazım. Müslümanlıkta böyledir. Senin partin kazandı demek ne demek? Bütün memleketin partisi kazandı anlamında olur o. Aynı zamanda ateist de iktidar olmuştur, komünist de iktidar olmuştur, Hıristiyan da, Musevi de hepsi iktidar olmuştur. Hepsinin menfaatini, huzurunu, güzelliğini, iy

Önerilen