Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (30 Ağustos 2013; 23:30)

  • 10 yıl önce
DİDEM RAHVANCI: Heybetlim, ruhum, güzel aşkımla yayınımıza devam ediyoruz, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Didem Hocam buyurun.

DİDEM ÜRER: Hocam, bugün 30 ağustos Zafer Bayramı 91. Yıldönümü. İnşaAllah, herkese kutlu olsun diyoruz.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah, Allah nice 30 Ağustoslar yaşatsın, inşaAllah.

Evet, dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı günleri kutlamaları yapıldı. Daha önce pek çok operasyonun olduğu Goman Dağı’na askerle halk, ellerinde Türk bayraklarıyla yürüdüler Hocam.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah, Goman Dağı’na. Göreyim. MaşaAllah, çok iyi olmuş.

Şeyhimize bugün gittiler değil mi?

DİDEM ÜRER: Evet Hocam, gittiler.

ADNAN OKTAR: Canım Şeyhimiz. O zaman şeyhimizden biraz sohbet dinleyelim de yine ben konuşacağım Şeyhimizle ilgili, inşaAllah.

VTR- Şeyh Nazım El-Hakkani El-Kıbrısi Hazretleri’nin Hz. Mehdi (a.s)’ın çıkışı için ettiği dua.

ADNAN OKTAR: Bana Şeyhimiz bir asa bir de mübarek terliğini göndermiş. Çok selam söylemiş. Aleykum Selam ve Rahmetullahi ve Berakatuhu. Gönderdiğim hediyelerden bardaklar ve tepsiyi çok beğenmiş. “Bununla çay içerim” demiş. Öyle şeylerden hoşlanıyor şeyhimiz. Pratik kullanabileceği şeyler götürelim Şeyhimize. Vitrinlik değil de pratik kullanabileceği şirin böyle. Üslubundan anlaşılıyor, inşaAllah. İyi, Allah sağlık, sıhhat, selamet versin şeyhimize dünya tatlısı.

Resimlerini görebiliyor muyum şeyhimin? MaşaAllah, Allah sağlık sıhhat selamet versin. Duvarlarda boş yer var mı ona bir bakalım da, yazı çok hoşuna gidiyor Şeyhimizin. Böyle güzel Osmanlı el yazması, o olabilir. Ama daha çok pratik şeyler, inşaAllah.

Dinliyorum Didem Hocam, buyurun.

DİDEM ÜRER: Hocam, Çin; “Suriye’ye yapılacak olası bir saldırının Birleşmiş Milletler’in tüzüğüne ve uluslar arası ilişkilerin temel prensiplerine aykırı olduğunu” söyleyerek, taraflara sükunet çağrısında bulundu.

ADNAN OKTAR: Tamam da, Çin de ayıp yapıyor. Orada adam öldürülüyor gece gündüz, binlerce insan şehit ediliyor sürekli seyrediyorlar. Peki bu nereye kadar? Suriye tükenene kadar mı bekleyeceksin, ne bekliyorsunuz? Tamam, savaş olmasın ben de istemiyorum savaş olmasını, bir saldırı olmasını istemiyorum ben ama durdurmanın bir yolunu bulun. Ürdün’e gidiyorlar kimse ilgilenmiyor. Mesela Çin Ürdün’e yardımcı olabilir. Yiyecek göndersin, kıyafet göndersin, battaniye göndersin, çadır göndersin. Rahatça mülteciler oraya girebilsin. Ürdün’ün eti ne budu ne? O adamın buna nasıl gücü yetsin? Yüz binlerce insan oraya iltica ediyor. Her iltica eden kişiye, kişi başına bir çadır, battaniye, yiyecek, her türlü malzeme, temizlik, bakım malzemesi bunları gönderebilirler. Rusya da öyle. En güzeli oranın tahliye edilmesi, boşaltılması. Tamamen boşaltılması. Deniz yolundan da mümkünse boşaltılması gerekiyor. Şimdi özellikle Lübnan ve Ürdün, ikisine de yardımcı olmak lazım. Irak tarafına pek geçmiyorlar. Irak hükümetiyle konuşup kolaylı sağlatabiliriz. Irak’ta çok büyük sınırları.

DİDEM ÜRER: Barzani yardımcı olmuştu en son Kuzey Irak’ta.

ADNAN OKTAR: Onunla bitecek gibi değil bu, koskoca ülke yani bu ülkenin milyonlarca insanı var. Milyonlarca insan gidecek ama Esad utansın, çok büyük terbiyesizlik yapıyor. Kardeşim git yeni bir hükümet kurulsun. Yine kendi adamlarından da olsun bir şey dediğimiz yok. Git kendiliğinden, bir on dakika bırak milletin yakasını. Çoluğu çocuğu tehlikede, kendi tehlikede. Durduk yere başını niye belaya sokuyorsun? Demokratik kafada ol. Dersin, “tamam arkadaş ben istifa ediyorum. Madem bu kadar muhalefet var.” Çok muazzam bir muhalefet var. İstifa et bir hükümet kurulsun. Her taraftan adam gelsin, değil mi? Bir koalisyon hükümeti, tıkır tıkır gider. Bütün Suriye’yi mahvetti. İnada bindirilecek bir konu da değil bu. Ama şimdi oraya saldırı da pek makul değil yani, benim aklıma pek yatmıyor. Suriye. Yani şimdi nereyi vuracaksın? Her halükarda çok can kaybı olacak. Çok zor bu iş. Hayır şimdi, köprüyü vursan orada garibanlar köprüden geçiyor. Elektrik tesislerini vursan, iyi kötü adamlar aydınlanıyor. Orada bir şeyler yapıyorlar, buzdolabında yemekleri falan oluyor onlar da gidecek. Yine halk mağdur olacak. Orada Esad mağdur olmaz. Adam her halükarda bir yolunu bulur. Askeri tesislerle de bir şey olmaz. Onlar jeneratör şu bu falan idare edebilirler. Ama halk çok mağdur muztar durumda kalır. Hava bombardımanı bana hiç makul gelmiyor. Roketle de; roketin şakası olmaz ki, nereye gideceği, nereyi vuracağı belli değil roketin, değil mi? Tam hesaplarsın da şimdi nereyi vuracaksın. Mesela bir barajı vurduğunu düşünelim, elektrik barajını; orada garibanlar çalışıyor, onları vuracaklar. Elektrik kesilecek, halk rahatsız olacak, bir faydası yok. Jet uçağı yoksa, ortada nereyi vuruyorsun? Boş iş. Bence bu yöntem, yöntem değil.

DİDEM ÜRER: 300 milyar dolar diyorlar Hocam maliyeti, herhangi bir müdahalenin, dediğiniz gibi.

ADNAN OK

Önerilen