Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (16 Ağustos 2013; 18:30)

  • 10 yıl önce
DİDEM ÜRER: Yakışıklı aşkım, gözümün nurunu Hocamın sohbetine ile devam ediyoruz, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Didem Hocam dinliyoruz.

DİDEM ÜRER: Hocam, Mısır’da bugün darbe karşıtı gösteriler birçok camide kılınan Cuma namazlarının ardından tekrar başladı. Göstericilere açılan ateş sonucunda çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Sadece İsmailiye’de yirmi kişi olduğu belirtilmişti, fakat hızla sürekli arttığı söylendi.

ADNAN OKTAR: “İttihad-ı İslam” diye bağırsınlar sokaklarda, “Ya Rabbi Hz. Mehdi (a.s)’ı gönder” diye bağırsınlar. Bereket bulurlar. “Ya Rabbi Hz. Mehdi (a.s)’ı gönder, Ya Rabbi bütün Müslümanlar kardeş olsun, herkes birbirini sevsin, deccal fitnesinden Ya Rabbi bizi kurtar” diye dua etsinler. Şu an deccal fitnesi orayı sarmış vaziyette ama deccalden bahsediyorlar, fakat Hz. Mehdi (a.s)’dan bahsetmiyorlar. Deccali lanetliyorsun madem, firavun’u lanetliyorsun, Hz. Mehdi (a.s)’dan neden bahsetmiyorsun. Her deccalin olduğu yerde bir Hz. Mehdi (a.s) vardır, söyle Hz. Mehdi (a.s)’ı dünya kurtulsun diyeceksin. Bütün Müslümanlar kurtulsun diyeceksin, herkesi seveceksin egoistlik olmaz. Herkesi sevecek bütün insanlığı, herkesin kurtuluşu için dua edecek. “Ya Rabbi Hz. Mehdi (a.s)’ı gönder” diye dua edecekler. “Ya Rabbi bize İttihad-ı İslam’ı nasip et ” diyecekler. Dinliyorum, evet.

DİDEM ÜRER: Ahmet Hakan, İslam dünyasını eleştirdiği bugünkü yazısı şöyle; “Diktatörlerin yeryüzünün en gaddar diktatörleridir. Başkanları yeryüzünün en kibirli başkanlarıdır. “Göndereyim şunları” dersin ve başına çok daha büyük bela almış olursun. Biliyorum mazlumsun, mağdursun. Biliyorum işbirlikçi rejimler eli ile perişan ettiler seni. Biliyorum kabahatin bir kısmı onlarda ama ey İslam dünyası, kabahatin çoğu da senin değil mi?”

ADNAN OKTAR: Doğru güzel demiş. Çok güzel söylemiş, çünkü Allah’ın dediğini yapmıyorlar. Sen Allah’ın dediğini yap, o zaman sen ne yaparsan sevap kazanırsın. Peygamber (s.a.v), ahir zamanı tarif etmemiş mi sana, etmiş. Sen niye önem vermiyorsun, niye önemli görmüyorsun? Alenen deccalin zuhur ettiğini görüyorsun, o deccaliyet değil mi? Deccaliyet. Deccal, deccal deccal deccal. Deccalden bahsediyorsun, karşıtını on misli daha fazla söyle. “Mehdi, Mehdi, Mehdi”  de. Yeri, göğü inlet. İttihad-ı İslam’ı sürekli gündeme getir.

DİDEM ÜRER: Yiğit Bulut bugünkü yazısında; “Rastgele varoluş ve evrim sonucu bu güne gelişin imkansız olduğunu” belirterek, “matematik ilminin ‘m’ harfini bilen biri böyle bir saçmalığın varlığını asla düşünmez” dedi. “Ve yaratılan mükemmel sistem içinde iyiye güzele doğru tekamül yani evrim maddi ve manevi anlamda her yerdedir devam eder. Bu da evrimdir ama bunu görmek, Yaratıcı’yı inkar etmeyi gerektirmez” dedi.

ADNAN OKTAR: Ne demek istiyor yani?

DİDEM ÜRER: O, Allahualem bir evrimin varlığı anlamında değil de, iyiye doğru gelişme her yerde olur ama bunu Allah sağlar anlamında söylüyor. Elektronlardan örnek vermiş.

ADNAN OKTAR: Elektron ne yapıyor?

DİDEM ÜRER: Elektronların tesadüfen yaratılamayacağını anlatıyor. “Atomun sırf içine bakmak yeterli, hücreye gitmeye gerek yok” diyor.

ADNAN OKTAR: Ama şimdi iyiye doğru giden evrim diye bir şey yok ki. Toplum zaman zaman kötüye gidiyor, batıyor, mahvoluyor. Mesela Firavun devrinde adamlar muazzam teknoloji geliştirmişler. Şu an ki teknolojide bile yok o bazı yöntemler. Ama sonra aynı yerde çok sık sefalet ortamlar olmuş, onlardan çok daha önce de çok müthiş medeniyetler yaşamış. Kazılınca bakılıyor. Gayet kaliteli evlerde oturmuşlar mutfak, salon, banyosu her yeri mükemmel ama aynı yerde pejmürde ve perişan nesiller olmuş. Binlerce sene sonra dolayısıyla sürekli bir olumluya değil sürekli zikzaklar çiziyor. Bir iyiye gidiyor bir kötüye gidiyor toplum. Tez-antitez tarzı bir şey olmuş oluyor. Şimdi toplum iyiye doğru gidecek, İslam hakim olacak ama yeniden kötüye gitmiş olacak ve yeniden bozulacak, kıyamet kopacak. Ama herhalde o şöyle demek istemiştir, belki de bilim, teknoloji gittikçe gelişti. O anlamda demiştir, evet, o anlamda doğru tabii.

DİDEM ÜRER: Sayın Bekir Bozdağ, bugün Hacı Bektaşi Veli’yi anma törenlerinde kürsüde bir konuşma yapıyor. Kürsüden indiği bir sırada yumruklu saldırıya uğruyor, çenesine isabet ediyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’da tepki gösterdi. Bu kişinin on beş gün önce Kahramanmaraş Belediyesi’nden atıldığı ve akli dengesinin yerinde olmadığı söylendi, sonradan tespit edilmiş.

ADNAN OKTAR: Ama özel ayarlanmıştır. Bekir Hoca ve diğer kişiler biz geçende de söyledik Başbakanımızın da mesela çok iyi korunması gerektiğini söyledik. Ünlü tanınmış kişilerin adeta çember içinde olmaları gerekir. Zaman bozuk, adamların şakası yok. Böyle güvenip rahat bir ortam var diye korumasız olmak olmaz. Korumaları hem sağında, hem solunda her

Önerilen