Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (28 Eylül 2013; 22:30)

  • 10 yıl önce
DİDEM RAHVANCI: Ruhum, heybetli sevgilimle yayınımıza devam ediyoruz, inşaAllah. Hoş geldin aşkım.

ADNAN OKTAR: Dünyanın en tatlı Şeyhi, güzeller güzeli, dünyanın Sultanı, biricik Sultanımız (insan olarak halen gördüklerimiz içinde) muhterem Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretleri bugün iyiymiş, maşaAllah. O güzel meşhur devriyesine çıkmış. Şeyhimiz, dünya tatlısı. Dua edin Şeyhimize, Allah daha iyi olmasını, sağlıklı olmasını, dinç olmasını, güçlü olmasını nasip etsin. İslam’a, Kuran’a daha çok hizmetler nasip etsin sevimli Şeyhimize.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, 28 Şubat davası kapsamında müşteki sıfatıyla yazılı beyanda bulunan Tansu Çiller, “Türkiye’nin önünü açmak, askeri vesayetten kurtarmak ve demokrasinin yerleşmesi için başbakanlıktan dahi vazgeçtim” dedi.

ADNAN OKTAR: O devir rezaletti. Diyorlar ki Tayyip Hocam’a “sen ne yapıyorsun?” diye. Kadın başbakan o kadar mağdur durumda kaldı ki, ben o devri çok iyi hatırlıyorum. Alenen tehdit ediyorlardı. Herkes biliyordu. O da mecbur oldu bıraktı. Erbakan Hocamız’a da, akıl almaz kepazelik diz boyuydu. Onun için Tayyip Hocam sırf bu yönden bile bayağı başarılı, maşaAllah. Ama insandır, kusuru, hatası olabilir. Her insanın kusuru, hatası olabilir. Bak, şarkı da söylemiş. MaşaAllah tam çizgimizde. Fasıl da dinliyor, kendisi türkü, şarkı da söylüyor. İşte öyle olacak Müslüman. Dışa dönük, sevecen. Hanımlarla son derece samimi, candan ve saygılı da hanımlara karşı. Nezakette kusur etmiyor, çok hürmetli.

Adige Cumhuriyeti’nin müftüsü geldi demin. Adige Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nın selamlarını getirdi sevgilerini iletti, Adige Cumhuriyeti’nin Başbakanı’nın sevgi ve selamlarını iletti. Ve resmi olarak davet ettiklerini söyledi. Fakat bizim buradaki faaliyetlerden dolayı gitmemiz bir hayli zor. Dedim ki, “Bir Adige düğünü yapın da, bir düşünürüm” dedim. Çok çok efendi insanlar, maşaAllah. “Hocam” dedi, “üniversite öğrencilerinden, lise öğrencilerinden sizi tanımayan yok” dedi. MaşaAllah. “Acayip yaygın” dedi. Yani “Resmi olarak değil ama gayri resmi olarak bütün gençlik o tarzda eğitiliyor” maşaAllah dedi. “Radikal İslam’a karşıyız, sizin çizginizi beğeniyoruz” dedi. Bayağı da sevgi doluydular. Ama çok coşkun sevgileri. Yüzbinlerce kaset ve CD dağıtmışlar, sırf Adige Cumhuriyeti’nde. Haberim yoktu. İlk defa öğrendim, bayağı hoşuma gitti maşaAllah. Ama halis Çerkez, tiplerinden anlaşılıyordu. Hoş, güzel bir dil konuşuyorlar.

DİDEM ÜRER: Bir doktorla görüşmeye gitmiştik Hocam, birdenbire bizimle bir dille konuşmaya başladı. “Neyce konuşuyorum?” dedi. Biz bayağı bütün dilleri saydık. Kürtçe falan. “Yok” dedi, “Hocanıza söyleyin, o bilir, Çerkezce konuşuyorum” dedi. Bayağı da güzel konuşuyor. Size iletmemi söyledi. Sizi çok seviyordu zaten.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah, elhamdülillah. Biz de onu çok seviyoruz. Bana çok güzel bir Çerkez kızının, çok eski bir tablosunu getirdiler. Tabloya zarar gelmemesi için de camlatılmış ayrıca yani tahrip olmasın diye, şahane bir tablo. Çok ünlüymüş Adige Cumhuriyeti’nde o tablo. Yani bilinen bir tablo ve ünlü bir ressamın tablosu, bayağı güzel, maşaAllah. Ben de onlara tespih hediye ettim. Cumhurbaşkanı’na bir hediye tespih gönderdim, Başbakan’a bir hediye tespih gönderdim. Oradaki arkadaşlara verdim birer tane tespih.

Bizim anlattığımız İslam, Kuran’ın İslam’ı, gerçek. Adigeliler mesela ne güzel insanlar, çok temiz böyle neşe dolu, acayip sevgi dolu bakıyorlar. Çok hürmetliler, maşaAllah. Dünyada da insanlar güzel, fakat şeytan onları saptırmaya çalışıyor. Aslında etkisi de zayıf ama insanlar çok çabuk ikna oluyorlar zulme, tersliğe, aksiliğe. Sevgi güzel, muhabbet güzel, dostluk güzel, arkadaşlık güzel, düğün güzel, eğlenmek güzel, insanları sevmek güzel, iyilik yapmak güzel. Mesela hediyeleşmek güzel. “Sevelim, sevilelim” diyor. Dünyada olan, dünyada kalır. Kısa bir imtihan yeri ve cennetle cehennem arası yapılmıştır. Allah tarafından öyle özel olarak dizayn edilmiştir. Dünyanın meraklısı olmak çılgınlık. Yarı yarıya cennet, yarı yarıya cehennem özellikleri vardır dünyada. Burada durmak, buraya sahip çıkmaya kalkmak çok hatalı. Allah “asıl yurdu isteyin” diyor, asıl olan yurdu. “Sonsuzluk yurdunu isteyin” diyor.

Ne güzel Kuran, ne kadar sarih bir Kitap, maşaAllah. Mesela tabii ben Tevrat’tan okuyorum, istifade ediyorum ama zor oluyor. Savaşlardan bahsediyor. Ama Kuran’ı açtığımızda, her ayet yüksek bir ahlakı, yüksek bir aklı insana öğretiyor.

Şeytandan Allah’a sığınırım, “Arş'ı yüklenmekte olanlar ve çevresinde bulunanlar, Rablerini hamd ile tespih etmekte,” elhamdülillah. Ne güzel hamd etmek. Allah’a teşekkür ediyorsun. İnsanlar birbirine teşekkür ediyor mesela bir hediye getiriyor, “teşekkü

Önerilen