Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (21 Eylül 2013; 22:30)

  • 11 yıl önce
DİDEM RAHVANCI: Bebeğim aşkım ruhum dünya güzelimle yayınımıza başlıyoruz, inşaAllah. Hoş geldiniz.

ADNAN OKTAR: Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: MİT, Emniyet ve Jandarma istihbaratı tarafından Başbakanlığa sunulan raporda;“terör örgütü PKK’nın çözüm sürecinde ateşkesi fırsat bilip, bombaları şehir merkezine sevk ettiği” bildirildi.

ADNAN OKTAR: Evet, hazırlık yapıyorlardır onlar. İşte eylül mü, ekim mi bir şeyler düşünüyorlar. Komünistlerle birlikte yeniden bir ayaklanma, yeniden bir komünist ayaklanma düşünüyorlar. Onunla ilgili mühimmat takviyesi yapıyorlardır. Emniyetimizin gerekli tedbirleri alacağını umuyoruz.

DİDEM ÜRER: Hocam, dün Dikmen’deki polis evine roket atarlı saldırıda sadece binalarda hasar meydana gelmişti. Teslim ol çağrılarına uymayan teröristlerden biri çıkan çatışmada öldü. Diğeri, de yaralı olarak ele geçirildi. Öldürülen DHKP-C’li Muharrem Karataş, daha önce AK Parti binasına saldırı düzenlemişti.

ADNAN OKTAR: Evet, komünizmin yöntemi budur işte; bombalama, silah. Birçok Müslüman “komünist tehlike mi var” diyor. Komünist tehlike var, yıllardan beri anlatıyoruz, anlamazdan geliyorlar. Yavaş yavaş şu an fark etmeye başladılar, kabul etmeye başladılar. Gözlerinde perde var bir kısım insanların anlamıyorlar. Darwinizm tehlike diyoruz, anlamıyorlar. Komünizm tehlike diyoruz, anlamıyorlar. İttihad-ı İslam gerekiyor diyoruz, anlamıyorlar. Peygamberimiz (s.a.v)’in bütün mucizeleri çıktı bunları anlatın diyoruz, anlamıyorlar. Ahir zamanın özelliği işte bunlar. Müthiş bir gaflet, müthiş bir delalet birçok insanın üstüne yapışmış vaziyette.

Evet, Didem Hocam.

DİDEM ÜRER: Hocam, aynı zamanda teröristlerin üzerinden hafif makineli silah olan ve suikastlarda kullanılan uzi çıkması, bir suikast hazırlığı içerisinde oldukları şüphesine neden oldu.

ADNAN OKTAR: Tabii ki eline fırsat geçerse, suikastta yapar, her şey de yapar. Ama benim kanaatim; daha çok polisle çatışma içindir. Bir şey olduğunda polisi taramak, bombalamak, o amaçladır.

DİDEM ÜRER: Hocam, İsrail askerleri Batı Şeria’da evleri İsrail ordusu tarafından yıkılan Filistinlilere çadır ve yardım malzemesi götürmek isteyen bir grup Avrupalı diplomatı tartakladı. Fransız diplomat Marion Fesneau-Castaing’i yardım malzemesi taşıyan araçtan indirilerek, kafasına silah dayandı ve yerde sürüklendi.

ADNAN OKTAR: İzin alarak yapsınlar, güvenlik birimlerine haber versinler. Yoksa dağıtımın yapılmasını engelleyeceklerini zannetmiyorum. O zaman çok büyük olay olur zaten. Ama güvenlik birimlerine haber vermeden dağıtım olursa, adamlar bundan tedirgin olabilirler. Çünkü bomba da taşıyor olabilir, silah da taşıyor olabilir. Ama “buyurun bakın, biz yardım malzemesi götürüyoruz. İstediğiniz gibi tetkik edin, fakire fukaraya dağıtacağız” deseler, bu olur. Ama o tarz bir şeyde bu tarz olaylar her zaman oluyor. Bu da iyi bir şey değil.

DİDEM ÜRER: Mısır’da Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın lağıv edilmesi ve merkezlerin kapatılması ve mallarına el konmasıyla ilgili davayı gören mahkeme kararını Pazartesi günü açıklayacak Hocam.

ADNAN OKTAR: Sanki ikinci bir ihtimal varmış gibi. Askeri yönetim olduğuna göre, sıkıyönetim olduğuna göre, darbe yönetimi olduğuna göre, darbeciler ne diyorsa, hukuk odur. Hukuk diye bir şey olmaz. Sisi’nin emirleri olabilir. Adam ne diyorsa, onu yapar. Darbecinin emrinde olduğuna göre onlar şu an köle vaziyette. Topuk selamına geçiyor hakimler. Aksini zaten yapamaz, asarlar adamı yani, komaya sokarlar. Dolayısıyla “işte mahkeme sonucunu bekliyoruz.” Belli zaten sonucu, neyini bekliyorsun?

DİDEM ÜRER: Hocam, yine Mısır yönetiminin bugünden itibaren Refah sınır kapısının tamamen kapatacağı bildirili.

ADNAN OKTAR: Ne kadar anormal hareket varsa yaparlar. Çünkü orada artık sevgi yok, merhamet yok, şefkat yok, dostluk kardeşlik yok, artık dehşet sistemi var. Artık bitip tükenmek bilmeyen bir kavganın içine girdiler. Hiçbir şekilde artık Mısır huzur bulmaz. Askeri yönetimle de olmaz, şununla bununla da olmaz, diken üstünde yaşayacaklar. Ta ki, Hz. Mehdi (a.s) çıkıncaya kadar. Hiçbir şekilde huzur bulamazlar.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER:Hocam, Dikmen’de polis evine yapılan saldırı sonrasında Twitter’da çok sayıda kişi saldırıya sevindiği yönünde yazıları oldu. Bu kişiler yazdıkları yazılarda, gezi olaylarında şiddet kullanan polisin çok daha fazlasını hak ettiğini ifade ederken, saldırıyı yapanlara “ellerine sağlık” gibi ifadeler kullandılar.

ADNAN OKTAR: İyi, savcılık ilgili takibatı başlatsın, araştırsın. Adamlar zaten bağlantılıdır. Adamlar “biz buradayız” diyorlar. Bunların hepsinin listesi açıklanması lazım. Gezi olaylarında da “devleti yıkın, hükümeti yıkın” diyen adamlar var. Bir kısım kişiler alakadar dahi olmadılar. Kim olduğu belli de değil, konu kapandı. Halbuki adam kendini belli ediyor işte, daha ne istiyorsun? “Ben buradayım”

Önerilen