Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (23 Eylül 2013; 11:30)

  • 10 yıl önce
AYLİN KOCAMAN: Bir tanem, ruhum, aşkımla yayınımıza devam ediyoruz. Hoş geldin bir tanem.

ADNAN OKTAR: Hoş bulduk. Didem Hocam sizi dinliyoruz.

DİDEM ÜRER: Hocam, dün Beşiktaş-Galatasaray derbi maçı vardı. Son dakikalarında Galatasaray 2-1 öndeyken, Beşiktaş taraftarları sahaya indiler. Oyun durdu, futbolcular soyunma odasına gittiler, hakemlerle birlikte. Daha sonra tatil edildi. Bir provokasyon olabileceğini söyleyenler de var fakat bu şekilde bir olay meydana geldi.

ADNAN OKTAR: Slogan tamam da, sahaya inmeye ne gerek var? Hareketli olmaları tamam normal o, bir şey yok ama polise saldırmak çok ayıp. Polis, devletin memuru, onu korumaya gelmiş oraya zaten. Kendini korumaya gelmiş adama saldırırsan, bu çok ayıp.

Dinliyorum ben Didem Hocam.

DİDEM ÜRER: Hocam, yine sosyal medyada çok orijinal haberler çıkarıldı. Gezi destekçilerinin sosyal medya mesajlarında, “taraftar görünümlü polislerin sahaya indiği, geziye aktif destek veren Çarşı’nın cezalandırılması için bir ortam yaratıldığı” iddia edildi. Bir de bazı gazetelerde Hürriyet, Milliyet ve Zaman’da İngilizce sitesinde Today’s Zaman’da “polisin gaz kullandığı için taraftarların sahaya indiği” iddia edildi. Sonradan kaldırdılar bu haberlerin doğru haber olmadığı ortaya çıktığı için.  

ADNAN OKTAR: Bundan sonra kimse o tip haberlere hiçbir şekilde itibar etmez, inanmaz. Çok yoğun yalan söylüyorlar bu konuda. Bundan sonra yapacakları da anlaşıldı. Yalanlara hazır olsun millet. Çok fazla yalan söyleyen çıkar, doğru haberi doğru kaynaklardan öğrenme yolunda olsunlar. Doğru kaynağın dışında yalan söyleyen, mesela ünlü kaynaklara itibar etmesinler. Yalan kaynıyorsa bir yerden, tamamdır orada bir şey çıktıysa, ona bir nokta koymak lazım. Yalan mı doğru mu diye bir yere teyit ettirmek lazım. Güvenli haber yerleri olması lazım- ki, var bence. Oralara sorsunlar, oralara baksınlar.

DİDEM ÜRER: Hocam, Birleşmiş Milletler zirvesi için Amerika’ya giden Cumhurbaşkanı Gül, New York’taki Türk evinde yapılan basın toplantısında Müslüman ülkelerin sorunlarını çözmede Birleşmiş Milletler, Arap Birliği ve İslam Birliği Teşkilatı’nın yetersiz kaldığına dikkat çekti. İslam dünyasının birçok konuda bölündüğünü belirtti ve “Avrupa’nın Orta Çağ’da yaşadığını, İslam dünyası şimdi yaşıyor” dedi.

ADNAN OKTAR: Güzel, çözümü tabii Cumhurbaşkanımız söyleyemiyor ama çözüm Mehdiyetliktir-Mehdilik, yani bir şahsın etrafında toplanmak. Birlik diyorsun, birliğin başında bir olur zaten, bir kişi olur. Beraber olduğunda da, konu hallolur. İnşaAllah.

“Ne yapacağız? Ne yapacağız?” diyorlar. Kardeşim Peygamber (s.a.v) yolunu göstermemiş mi bunun? Hayır, Peygamber (s.a.v) yolunu göstermemiş olsa, tamam. Sen istişare et. Yolunu göstermiş, alametleri söylemiş. Alametleri sizi ilgilendirmiyor ki. Peygamberimiz (s.a.v) diyor ki “Mehdi çıkacağı vakit şu alametler olacak” peş peşe artık fiziki alamet elle tutulur, göğe baktın mı göreceksin, yere baktın mı göreceksin, gazetelerden duyacaksın, bizzat yaşacağın alametler olacak. “Bu alametler olduğunda, benim evlatlarımdan Mehdi zuhur edecek” diyor. “Şu şu şu alametler olur” diyor. “Bir araya gelin, beraber olun, başınıza Mehdi’yi getirin” konu bitsin diyor Peygamberimiz (s.a.v). "Öbür türlü felaket olacak, sürüneceksiniz” diyor. “Biz öbür türlüyü seçiyoruz” diyorlar. O zaman öbür türlüyü seçtiysen öbür türlünün özelliklerini kabul ediyorsun demektir. O zaman bağırıp çağırmana gerek yok. Sen Mehdiyet’i kabul ettiğinde başına bela mı geldi? Sen Mehdiyet’i kabul ettiğinde süründün mü, acı mı çektin? Hiç kabul etmedin ki. Bir kabul et, bir evet de, sonu gelecek göreceksin, Allah yardım edecek. Işık gelecek, nur gelecek, aydınlanacaksın, ferahlayacaksın. “ Kabul etsek nasıl olur?” Kardeşim hayatında hiç kabul etmemişsin, hep tersini kabul etmişsin. Bir de düzünü kabul et, bir kere kabul et, evet de olacak. Evet, inşaAllah.

DİDEM ÜRER: Hocam, Kenya’nın başkenti Nairobi’de bir alışveriş merkezinde düzenlenen silahlı saldırıda ölenlerin sayısı yaklaşık yüz kişiye ulaştı, yüz yetmiş beş kişi de yaralandı. Hala içeride rehineler var alış-veriş merkezinde, Eşşebab Örgütü.

ADNAN OKTAR: İşte buyur. Müslümanlık adına, din adına ve bu gittikçede yayılır. Çünkü insanların kalbinde şiddete eğilim vardır. Adam öldürmeye karşı işte zalimliğe karşı, gaddarlığa karşı şeytani bir eğilim oluyor. Büyük bir çoğunlukta insanlarda böyledir. İyiliği, sevgiyi, merhameti isteyen insanlar da daha azdır. Çünkü iyilik, merhamet zordur. Şefkat, sevgi zordur. Kırıp, yıkmak çok kolaydır. Adam eline tüfeği alıyor, tarıyor, bu kadar. Ama sevgi emek istiyor, sabır istiyor, irade ister, cömertlik ister, kararlılığın en son safhasını ister, azmin en son safhasını ister.  

Biz yine Mehdiyet’in alametlerini bir daha anlatalım da sonra anlatmadık,

Önerilen