Sayın Adnan Oktar'ın İngiliz yazar Graham Hancock ile A9 TV'deki canlı sohbeti (18 Eylül 2013; 23:30)

  • 10 yıl önce
OKTAR BABUNA: İyi akşamlar sayın izleyicilerimiz. Yayınımıza çok değerli bir konuğumuzla devam ediyoruz. İngiltere’den Sayın Graham Hancock bizimle. İngiliz antik kayıplar ve medeniyetler yazarı. Kendisinin kitapları uluslararası çapta en çok satanlar listesinde yer alıyor. Ve kendisinin eski medeniyetlerle ilgili yorumuna, önde gelen televizyon kanallarındaki belgesellerde sık sık yer veriliyor. Sayın Hancock’un kitapları 30 dile tercüme edilmiş ve dünya çapında 5 milyondan fazla satılmış. Bunlar arasında İşaret ve Mühür, Kayıp Ahit Sandığının arayışı isimli kitabı da yer alıyor. Kendisi Şanlı Urfa Göbeklitepe’de arkeolojik incelemelerde bulunmak üzere Türkiye’de.

Hoş geldiniz Mr. Hancock. Buyurun Hocam.

ADNAN OKTAR: Şeref verdiniz, onur verdiniz, çok memnun oldum ziyaretinizden. İnşaAllah, sizden güzel faydalı bilgiler elde edeceğimizi umuyorum.

GRAHAM HANCOCK: Umarım. Ben de elimden geleni yapacağım.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah. Önce nasılsınız onu bir sorayım, sağlığınız, sıhhatiniz bu kadar yorgunluk oldu, birçok yerlere gittiniz geldiniz.

GRAHAM HANCOCK: Üç haftadır Türkiye’de bulunuyoruz. Ben de burada bulunmaktan çok memnunum. Asıl ana odaklandığımız nokta, Göbeklitepe denilen yerde yaptığımız araştırmalar. Bence burası dünyanın en önemli arkeolojik araştırma merkezi. Burada dünya tarihi yeniden yazılıyor. Bu bizim iççin çok büyük bir tecrübe oluyor.

ADNAN OKTAR: Neler dikkatinizi çekti Göbeklitepe’de? İlginç olan neler vardı?

GRAHAM HANCOCK: Evet, bizde insan tarihinin yok olan kısmıyla ilgileniyoruz. Yani bu arkeolojik tanılar bakalım bize insanlık tarihini söyleyebilecek mi diye. Kaybolan medeniyetleri araştırıyoruz. Arkeoloji bize 5000-6000 yıl bir tarih biçiyordu, fakat burada gittiğimiz yerde Göbeklitepe’de 12000 yıllık bir tarihle karşılaştık. Bu 7000 yıl söylediklerinden daha eski. Çok ince elişi var, halbuki bize taş devri var diyorlardı. Ama orada çok ince elişi olduğunu, bir sanat, medeniyet olduğunu görüyoruz. BU, en eski medeniyetlerden, Sümerlerden bile binlerce yıl daha eski.

ADNAN OKTAR: Demek ki taş devri hikaye. Doğru mu?

GRAHAM HANCOCK: Evet, doğru hakikaten öyle olduğu gözüküyor. Bir kere 12000 yıllık bir tarihle karşılaşıyoruz. Bu tabii dünden bir günde gelişmiş olamaz bu tarih. Onun da binlerce yıllık bir hazırlık dönemi olması gerekir. Bütün fikirlerimizi gözden geçirmemiz lazım. İnsan tarihi çok daha eskilere gidiyor.

Bunun öncesi tarihi var. Ben bundan dolayı çok şaşırmış durumdayım. En eski, dediklerinden çok daha eski. Burası aynı zamanda tarımın başladığı bir yer. Yani hem mimari var, hem tarım var. O zaman sıfır zemin kabul edilebilir bu anlamda. Ama bundan öncesi de var, bunu da merak ediyoruz, önceki tarihini de merak ediyoruz. Hiç insanların yapmadığı şeylerle karşılaştık orada, yani bilinmeyen.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah.

Hz. Süleyman (a.s)’ın sandığını arayalım birlikte.

GRAHAM HANCOCK: Evet, kesinlikle bu benim zaten bir arayışım. Ben bundan eski bir kitabımda bahşetmiştim. İşaret ve Mühür isimli kitabımda 1992 yılında. Benim de arayışım bu yönde. Ahit Sandığı çok önemli, kitabın da çok önemli kısmını oluşturuyor. Bence Etiyopya’da izleri olabilir. Çünkü orada çok önemli bir gelenek, Ahit Sandığıyla ilgili önemli bir gelenek var.

ADNAN OKTAR: Ama Peygamberimiz (s.a.v)’in hadisinde Taberiye Gölü’nün dibinde olduğu söyleniyor.

GRAHAM HANCOCK: Evet, çok ilginç bir nokta. Bugün dünyadaki zulümle de ilgili. Üç İbrahimî dinlerde de Musevilik, Hıristiyanlık ve İslam’da çok önem veriliyor Hz. Musa (a.s)’ın Ahit Sandığına. Şiiler de önem veriyor, Müslümanlar da önem veriyor. Müslüman inanışında zaten Hz. Mehdi (a.s)’ın bulacağı ve ahir zamanda tekrardan dünyaya, ortaya çıkartacağı biliniyor, inanılıyor. Bu dönemde de bir savaş olacağını ve bu savaşın da son savaş olacağına, özellikle de Museviler buna inanıyorlar. Hz. Süleyman (a.s)’ın üçüncü defa tapınağı yapılacak. Hıristiyanlar da onun için onun dönüşü son derece önemli. Kıyamet için bir işaret kabul ediyor onlar da, vahiy kaynaklı kitaplarda. En eski 3000 yıllık Hz. Süleyman tapınağında saklanmış fakat daha sonra kaybolmuştu. Benim de görüşüme göre Etiyopya’da böyle bir gelenek var. Etiyopya önemli bir yer. Allah orada saklanmasını istemişti, 2500 yıldır.

ADNAN OKTAR: Olabilir, orada da arayacağız. Antakya’da da olduğu söyleniyor.

GRAHAM HANCOCK: Belki de aramamamız gerekir, çünkü üç dine göre kıyametin alameti olduğuna göre, o yönden de aramamamız mı gerekir acaba?

ADNAN OKTAR: Mutlaka bulacağız. Yani tapınağı da yapacağız.

GRAHAM HANCOCK: Savaşın bir alameti değil, barışın alameti olsun.

ADNAN OKTAR: Tabii ki öyle olacak. Tapınağı yeniden yapacağız, inşaAllah. Hz. Süleyman (a.s)’ın mescidini yapacağız. Hz. Süleyman (a.s)’ın sarayını da yeniden yapacağız. Bir tek mescidini değil sarayını da yapacağız, aynısını. Ve Kutsal Sandığı da bulacağız. Kutsal Sandığın içindeki kutsal

Önerilen