Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (27 Ekim 2013; 21:30)

  • 10 yıl önce
EBRU ALTAN: Yakışıklı bir tanemin sohbetine başlıyoruz, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Van’da bir otelin açılış töreninde konuşan Başbakan Erdoğan; “Bizim Müslümanlara da Hıristiyanlara da hizmet etmek görevimizidir” dedi Hocam. “Biz Musevi’nin de, Hristiyan’ın da, ateistin de hukukunu koruyacağız” diye de ekledi.

ADNAN OKTAR: İşte bu kadar. Bunları sık sık Başbakanımız söylerse, birçok kişinin ağzını kapamış olur. Hizmeti iyi, güzel gidiyor bir bozukluk yok. Hanımların kıyafetlerine hiçbir şekilde karışmamak, dini bir konuda telkinde bulunmamak, yani şöyle yapın böyle yapın dememek. Onu yaparız, biz anlatırız. Başbakanımızın gönlü rahat olsun. Ama özellikle Museviler, Hıristiyanlar, ateistler yani her türlü fikre sahip olan insanlar, her türlü inançtan insanlar ki Museviler, Hıristiyanlar Ehl-i Kitap zaten. Onların ayır bir hukuku var.

Program için “ömre bedel” diyor. Güzelsiniz çok çok güzelsiniz onu kastediyor. Muhteşem bir güzelliğiniz var. Güzel tamam, yetiyor mu? Çok temizsiniz. Bitiyor mu? Bitmiyor, çok tutkulusunuz. Müthiş derinliğiniz var. Şiddetli sevdiğiniz görülüyor. Derin bir tutkuyla bağlandığınız görülüyor. Bir insanın tutkuyla sevilmesi çok zordur. Öyle filmlerdeki tutku değil, gerçek tutku. Allah’ın aşkından kaynaklanan, Allah aşkıyla yanan insanların tutkusu ki gerçek, halis, samimim tutku. Tutku taklidi değil. Ve iffet, iffetlisiniz. İffet çok cazibeli bir güzelliktir. Tabii, namus, iffet çok çok etkileyicidir. Çok derin heyecan meydana getirir. Tertemiz bir kadın düşün, çok çok güzel etkileyici, cazibeli ama iffetli; muhteşem bir şey. Erkekte de aynıdır. Mesela iffetsiz bir erkek iticidir. Çok güzel oluyor, işte yakışıklı boy-bos her şey ama kadın ondan tiksinir. İffetsiz çünkü. Namussuz bir erkekten kadın tiksinir. Akıllı bir kadın tiksinir. Tabii onun da ona göre adamı oluyor. Allah ayette diyor zaten: “Onlar onlara göredir, onlar da onlara göredir” diyor. Onun da ona göre adamı oluyor yani.

Zaten tutku çekilmezse, tutku gelmez. Tutkuyu seven insan, tutku insanı çeker, kadın da o güzelliğe dayanamaz, tutkusunu bırakır. O zaman o tutku bütün güzelliğiyle, bütün derinliğiyle yaşanır. Yoksa çekmiyorsa, kadın olamayan bir yere nasıl kendini bıraksın, tutkusunu bıraksın? Onun için Allah müminlere has bir güzellik olarak bunu vermiş. Cennette daha gelişmiş, daha şiddetlisi var. Ne diyor Allah ayette: “Gözlerini tutkuyla eşlerine teksif etmiş, sadece eşlerine” diyor. “Tutkuyla teksif etmiş, temiz tahirat, temiz zevceler vardır” diyor Allah. “Yumurta gibi pürüzsüz” diyor, yani yumurtanın pürüzsüzlüğüne dikkat çekiyor Allah. Yani vücudunda oval hatların olduğuna dikkat çekiyor Allah.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Başbakan Erdoğan, çözüm süreciyle ilgili; “silah acıdan başka şey getirmez. Silahların konuşmasına izin vermeyeceğiz. Bütün ilçelerimizin hızla kalkınmasını sağlayacağız” dedi. “Silah ve şiddetin demokrasinin yolu olmadığını, esnafımızı, vatandaşımızı kepenklerini indirmeye mahkum etmenin özgürlük mücadelesi olmadığını” söyledi.

ADNAN OKTAR: Tayyip Hocam ne yaptı yaptı, anarşiyi durdurdu. Aferin maşaAllah, yani bir şekilde yaptı. Aslında pek olacak gibi görünmüyordu. Allahualem de hiç kimse yapamazdı bunu, benim gördüğüm. Öyle gibi görünüyordu. Çünkü “kafalarını ezelim konu hallolsun” diyorlardı. O zaman baya ciddi bir çatışma çıkaracaktı. Bir şeyler yaptı, konuştu etti, sohbet etti bir şey yaptı hakikaten durdurdu, aferin maşaAllah.

Tayyip Hocam’ı şimdi cumhurbaşkanı yapacağız, inşallah hakkı. Hem çok güzel olur, yeniden ondan sonra yine başbakan yapacağız. Dinlensin, sonra yine cumhurbaşkanı yaparız. Böyle güzel. Çok yetenekli, çalışkanlığı da iyi, şevki de iyi. Çileyle yetiştiler, Abdullah Gül Beyefendi olsun, Tayyip Hocam olsun, çok fakir ortamlarda, çok zorlu ortamlarda akıl almaz çile ve acılarla yetiştiler. Necip Fazıl’ların ızdırap dünyası, Bediüzzaman’ın çektiği çileler onlarda da tezahür etti. Ve Erbakan Hocam acayip yetiştirdi onları. Müthiş siyasetçiydi Erbakan Hocam, soğukkanlıydı. Acayip inatçıydı Erbakan Hocam ve çok cesurdu, cesur ve inatçı. Tayyip Hocam’a da bakıyorum, o da cesur ve inatçı. Hak oldu mu bir şey, doğru bildi mi, sonuna kadar gidiyor. Hiç korkmuyor, hiç çekinmiyor. Mesela bakıyorum bir konu oluyor, acaba geri adım atar mı diyorum, atmıyor maşaAllah. Geçenlerde Yaratılış Atlası vermişler, bazı siyasetçiler böyle şeylerde artistlik yapar oy kaygısıyla. İşte, solcuların, bazı tiplerin antipatisini çekmemek için yahut onların düşmanlığını kazanmamak için, böyle kişiliksizce, korkakça çirkin tavırlar sergilerler. Bak, orada Yaratılış Atlası’nı verdiler, tak durdu hemen, “öbür ciltler nerede” diyor. Kitabı benim yazdığımı biliyor zaten. Sonra “Başbakanım gelin fotoğraf çektireceğiz” diyor, hemen. Mesela başka korkak bir siya

Önerilen