Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (26 Eylül 2013; 22:30)

  • 10 yıl önce
MERVE BÜYÜKBAYRAK: Gözlerinin derinliğinden müthiş zevk aldığım bir tanemin sohbetine başlıyoruz.

ADNAN OKTAR: Didem Hocam buyurunuz.

DİDEM ÜRER: Hocam, Suriye’de Esad güçlerinin ülke genelinde düzenlediği operasyonlarda on ikisi kadın, on biri çocuk toplam seksen bir kişi hayatını kaybetti.

ADNAN OKTAR: Her gün olan bir şey bu ilk defa olmuş değil. Her gün devam eden ve edecek olan bir bela, Allah Müslümanlara gösteriyor, fakat daha hala bir kısım Nur talebeleri Hz. Mehdi (a.s) gelip geçti, Hz. İsa Mesih (a.s) öldü gömdük. Artık kıyameti bekliyoruz yani Müslümanları mahvedilmesini seyretme projesi var. İttihad-ı İslam’ı ağızlarına almıyorlar. Uyuşmuş kavruk bir ruh halinde durumu seyrediyorlar. Halbuki Bediüzzaman “beni Hz. Mehdi (a.s)’ın pişdar bir neferiyim öncü bir askeriyim O’na zemin hazır eden bir dümdarıyım” diyor. Bu arkadaşların enaniyetine ağır geliyor. Bediüzzaman, yok bu sözü söyleyemiyorlar. “Benim hayatımın gayesi İttihad-ı İslam’dır” diyor Bediüzzaman. Bunu da söyleyemiyorlar. Şam hutbesinde İttihad-ı İslam’ı baştan sona anlatıyor. Bunu da söyleyemiyorlar. Üç beş profesör, üç beş sermayedarın peşinde helak olup gidiyorlar, Allah esirgesin. Hepsi için demiyorum tabii bir kısmı böyle. Deyr-ez Zor şehrinde.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Esad çeteleri, ehl-i sünnet mescitlerinde ezan yerine komünist marşları çalmaya başladılar. Bugüne kadar Sünni ibadethanelerini bombalayarak birçok katliam yapmışlardı. Bazı çeteler bu kez bir camiyi propaganda merkezi gibi kullandığı görülmüş.

ADNAN OKTAR: Bir kere üslup, gıcık. Esad çeteleri falan hiç hoşlanmam böyle şeylerden. Tamam, adam katil, doğru katil bir yapılanma var ama gıcığıma gidiyor. Esad çetesi falan gıcığıma gidiyor öyle bir üslup. Kandırılmış Müslümanlar var, cahil Müslümanlar var. Biz onların da hidayet bulmasını istiyoruz. Düzelmelerini istiyoruz. Bugün çeteyse yarın mümin olur. Onun için böyle gözden çıkarılmış nefrete dayalı üslup olmaz. Belli ki bir kardeş kavgası var, kardeş kavgasında biz iki tarafı da kolluyoruz. İki tarafında kurtuluşunu istiyoruz. Dolayısıyla böyle bir üslubu Kabul etmeyiz.
Dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Aralarında özgür Suriye ordusu ve El Nusra’nın da olduğu Suriye’deki on üç silahlı muhalif grup, bölünmeleri ortadan kaldırmak için ortak bir İslami Birlik adı altında toplanma çağrısı yaptı.

ADNAN OKTAR: Evet, Müslümanların bölünmesi rezalet. Allah ayette “dağılıp ayrılmayın” diyor “gücünüz kuvvetiniz gider.” Eğer orada bile birleşemiyorlarsa, zaten çok yanlış yoldalar demektir. Birleşsinler birleşsinler de, yalnız yöntem, yöntem değil. Mehdiyet’i esas alsalar bu kan akmaz. Barışla, sevgiyle hallolur Peygamberimiz (s.a.v) “Hz. Mehdi (a.s) kan akıtmaz” diyor. Ama burada kan var. “Hz. Mehdi (a.s) uyuyanı uyandırmaz” diyor, bunlar yeri göğü birbirine katıyor. İki tarafta, iki tarafta Mehdiyet’i reddettiği için belanın içinden çıkamıyorlar. İki tarafta Mehdiyet’i kabul etse, bela zail olacak. Ve felaha kurtuluşa kavuşmuş olacaklar, inşaAllah.

DİDEM ÜRER: Hocam, Mısır’da darbe sonrası eğitim öğretim yılı açıldı. Okullarda ilk kez Milli eğitim bakanlığının gözetimi altında İncil okutulmaya başlandı.

ADNAN OKTAR: İncil okutsunlar, Tevrat da okutsunlar, Kuran da okutsunlar. Yani sanki böyle felaket haberi gibi veriyorlar, çok gıcık hareketler bunlar. “Yeni yeni kiliseler açılmaya başlandı, işte Hıristiyanlara özgürlük verildi.” Zaten öyle olması lazım, Kuran’ın emir bu. Nasıl olması gerekiyor? İncil öğretiyorlarsa iftihar etsinler, Kuran öğretiyorlarsa iftihar etsinler, Tevrat öğretiyorlarsa iftihar etsinler. Dinsizliği öğreteceğine, Tevrat öğretsin. Dinsizliği öğreteceğine, İncil öğretsin. Ama İncil’i, Kuran’ı, Tevrat’ı Müslüman gençlere anlatsınlar, hangisini tercih ediyorlarsa ona göre amel eder. Yani İncil’den korkmak, Tevrat’tan korkmak çok anormal hareket, vahşi hareket. “İncil dağıtıyorlar, aman aman” diyor. Komünist kitap dağıtıyorlar, çıtı çıkmıyor.

Evet, dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, Venezuella’nın resmi kanalına konuşan Esad; “Guta’daki kimyasal saldırıdan muhaliflerin sorumlu olduğunu” iddia etti. “Muhaliflerin ülkeye kimyasal silah soktuklarını itiraf ettiklerini ve yetkililerin bu kimyasal silahların saklandıkları yerleri ve laboratuarları ortaya çıkardığını” iddia etti.

ADNAN OKTAR: Allah Allah kendisi demiyor mu? “Ben kimyasal silah yapıyorum” diyor. “Bir de haddi hesabı yok, her yerde yapıyorum, imalathanelerim var” diyor. Şimdi de “ben yapmadım onlar yaptı” diyor. Buna bir şey oldu, Allahualem.

Emre Uslu, akıllı delikanlı zeki bir delikanlı. Tayyip Hocam’ı eleştirmiş, Erdoğan fanatiklerini eleştirmiş. Tayyip Hocam, hadi diyelim eleştirdi diyorsun. Olabilir fakat bakın çok hayati bir konu kardeşim. B

Önerilen