Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (28 Mayıs 2013; 23:30)

  • 10 yıl önce
GÜLŞAH GÜÇYETMEZ: Canım bir tanem ruhumla sohbetimize başlıyoruz ve Amerikalı konuğumuz güzeller güzeli Lux’la birlikte.

ADNAN OKTAR: Didem Hocam buyurun.

DİDEM ÜRER: Hocam bugün grup konuşmasında Sayın Başbakan Erdoğan, alkol yasağı konusu üzerinde durdu ve “doğruyu emrediyorsa bunu din emrediyor diye karşısında mı duracaksın?” dedi. Ayrıca “günlerdir yurt dışında ve içinde alkol yasakladı diye propaganda yapıldığını” belirterek, “bunu söyleyenler,  bunu yazıp çizenler, bunu yurt dışına ve yurt içine yayanlar, en hafif tabiriyle yalancıdır. Biz hiçbir şey yasaklamadık, 10 buçuk yıldır kimsenin yediğine içtiğine karışmadık, bundan sonrada karışmayız karışana da müsamaha göstermeyiz” dedi. 

ADNAN OKTAR: Avrupa’nın aynısı. Türkiye’de yapılan uygulama Avrupa’yla farklı değil. İsteyen istediği gibi içiyor kimsenin karıştığı yok, kasa hesabıyla satılıyor içkiler her yerde satılıyor. Bakkallarda, büfelerde cayır cayır satılıyor. Ama bu tarz düzenleme bütün Avrupa’da var. Avrupa’yı belki üç yıl beş yıl geriden takip etme mevzu bahis burada. Başka bir şey yok. Makul yani. Bir de Ak Parti hükümeti özgürlüklere karşı değil. Fakat şu internet olayı, yani internete girme bu kadar zor olmaması lazım. Binbir türlü şart binbir türlü kural. İnternete girmek istiyor bilgisayarını açıyor, giremiyor bu nasıl iştir böyle, çok rahatsız edici. Özgür olalım. Bilgiye erişemiyoruz bakın.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Dışişleri Bakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu, Avrupa Birliği Ortaklık Konseyi’nde yapılan toplantıda konuştu. “Türkiye’nin bugün tüm dünyada uluslararası meselelerde önemli oyunculardan biri olduğunu kabul edildiğini ve çok dinamik ekonomiye sahip olduğunu ve her alanda demokratik ilkelere istikrarlı şekilde bağlı kaldığını, o nedenle Türkiye Avrupa Birliği’ne almak için gerekenlerin daha hızlı yapılması gerektiğini” söyledi.

ADNAN OKTAR: Yok, Avrupa Birliği’ne alınacak durum yok daha. Bir kere Avrupa Birliği’ne Türkiye’nin alınması için, Türkiye’de zihniyetin değişmesi lazım. Hristiyanlardan adam nefret ediyor. Nereye Avrupa Birliği’ne giriyorsun? Nefret ediyor alenen. Gidin sorun, sokaktaki bazı kişilere sorun. Benim milletimin geneli sever, onu demiyorum, bağnazları diyorum. Nefret ediyorlar Hıristiyanlardan. Mesela Musevilerden nefret ediyorlar. Bu durumda niye giriyorsun sen sevmediğin yere niye giriyorsun, değil mi? İnsan sevdiği yere gider. O kafa değişecek. Adam “seni sevmiyorum” diyor, “evine geleceğim” diyorsun. Olur mu öyle şey? Seviyorsan git. Sevmediğin adamın yanına niye gidiyorsun kardeşim? Evine niye gidiyorsun yani? Dürüst ol. Sevmiyorsan sevmiyorsun. Görüşmezsin sevmiyorsan. Bu inancın kalkması lazım, bunu anlamazlıktan gelmenin anlamı yok. “Hristiyanları gördüğünde, köşeye sıkıştırın yolda, duvarın kenarına sıkıştırın” diyor. Kadını yarım insan olarak görüyorlar adamlar, yarım, insan olarak görmüyor yarım. Adam diyor “onları siz arkada bırakın” diyor.  Avrupa bunu kabul etmez. Kadına bu tarz bakış açısını Avrupa kabul etmez. Avrupa kadına değer veriyor. Kendine göre tabi, bence yine eksik de, çok çok eksik. Bir insan için en önemli şey güvenliktir. Güven ve sevgi. En güçlü içgüdü güvendir. Hayvanlarlar da vardır. Hayvan devamlı mesela tedirgin yaşar. Bütün kediler, sincaplar, aslanlar, böyle sinerek gelirler tedirgin yaşar. İnsana verilmiş bir içgüdü Allah tarafından güven içgüdüsü, savunma içgüdüsü. Aklımız var, insanlara güven verelim. Adam göğsünü gererek gezsin niye korksun? Çelik gibi olsun her yer sağlam. Ve arkasından oluk gibi sevgi, muhabbet. Dünya tatlısı insanlar, benim kardeşlerimin beraber resim çektirip yemek yedikleri resmi var, içim gidiyor acayip seviyorum. Fakir sofrası çoğu, daha da hoşuma gidiyor. Mesela lüks sofradan yüz misli daha hoşuma gidiyor. Çok şahane. Yerde yiyorlar, bin misli daha hoşuma gidiyor.

DİDEM ÜRER: Hocam, Hz. İbrahim (a.s)’ın Allah’a ilk duası, “bu şehri güvenli kıl” diye 35. ayet.

ADNAN OKTAR: Şeytanda Allah’a sığınırım. (İbrahim Suresi 14 Sure, 35. ayet) “Hani İbrahim şöyle demişti; Rabbim bu şehri güvenli kıl.” Allah Allah. Bak ilk önce onu istiyor. Mesela Alah diyor ki; “güvenli olan şehir” diyor Mekke için “güvenli kıldık. Güvenlik içinde geziyordunuz” diyor, Allah. Mesela cennetin özelliği güvenlik yurdu. Hiçbir risk yok. Tabii ki. Bütün evler dikenli tellerle çevrili. Her yer kameralar. Ne oluyoruz? Her yerde kamera var, her yerde milletin üstünü başını arıyorlar. O mağazalara falan girerken tepeden tırnağa. Mağazaların içinde eşyalara bir şeyler yerleştirmişler, dışarı çıkma ihtimaline karşı eşyanın. Çok korkunç bir şey bu. Bu nasıl bir hayat? Çok müthiş bir sevgi ve saygı olması lazım. Allah korkusu olması lazım, çok utandırıcı.

Adam mesela güzel ahlaktan zevk almıyor. Bizi

Önerilen