Hasret Gultekin _ Şelpe

  • 15 yıl önce
Hızlı, kimi zaman dingin ama her zaman damıtarak çalıyor: Her bir perde diğer bir perdeyi izlerken parmaklarında, Anadolu halklarının melodileri ezgiler kervanında katarlaşıyor. Parmakları tedirgin ve ürkek dokunmadı tele. Kendinden emin ve onurlu... Bilincini, beynini olduğu gibi müziğe aktarırken, enstrümanına son derece hakim. Perdeler Kütahya, Erzincan, Sivas, biraz sonra Ağrı, Van, Fethiye oluyor... Teknik ve duygu bilinçli bir biçimde işlenince, yalnızca yüreği değil beyinleri de büyülüyor. Ten ile tenin bileşimi, yüreklerden süzülürcesine, çiseleyen yağmur tanesi gibi akarken sanki kopacak bir fırtınanın prelüdü... Bir ihtilal oluyor. Hasret gibi... Zarif ve sert... Mızraptan çok parmaklarıyla çalıyor. Çıplak tenin ve telin tınısal zenginliğindeki sadelik, gece ile gündüz arasında zamanın durdurulması kadar sürüyor. Kısa saplı bağlama ile başlayan bu serüven, uzun saplı bağlama divan sazı, cura, kabak kemane Hasret'in ellerinde canlı yaşama dönüyor...

http://www.hasretgultekin.com