Hicaz Peşrev (Refik Fersan) - Hüseyin Ceylan ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Hicaz Hafif 32/4)

  • evvelsi gün
⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz
✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.)
✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join
✩ ORİJİNAL VERSİYONU Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz.
⭐ ╰┈➤ https://youtu.be/ENb-81ZS4j4
✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE)
✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz.
✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/
✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke
✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke
⭐ Hicaz Peşrev (Refik Fersan) - Hüseyin Ceylan Yunus Emre Serhat Süral ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Hicaz Hafif 32/4 Saz Eseri Formu)
MAKAM: HİCAZ
BESTECİSİ MÜZİK: REFİK FERSAN
USÜLÜ: HAFİF 32/4
FORM: SAZ ESERİ HİCAZ FASILLARIN GİRİŞİNDE ÇALINIR.
1.HANE
TESLİM
2.HANE
3.HANE
4.HANE
Hicaz (müzik)
Hicâz, Klasik Türk müziğinde dügah perdesinde karar kılan bir makam ve perde. Hicaz perdesi Türk müziğinde do diyez notasını andıran perdedir. Bu perde makamın yapısındaki en karakteristik perde olduğu için, makama da adını vermiştir.
Hicaz makamı bilinen en eski musiki makamlarından birisidir.
PEŞREV
پيشرو
Belli bir usulle bestelenmiş, en büyük ve en meşhur Türk mûsikisi saz eseri formu.

Müellif:
İSMAİL HAKKI ÖZKAN
Sözlükte “önde giden, önde yer alan” anlamındaki Farsça pîşrev kelimesi Türkçe’de peşrev şeklini almış ve Türk mûsikisinde “başta icra edilen eser” mânasında kullanılmıştır. Forma bu ismin verilmesinin sebebi, peşrevlerin her çeşit mûsiki faslının (günümüzde Türk mûsikisi program ve konserlerinin) en başında icra edilmesi geleneğidir. Klasik fasılda ise bu bir kural durumundadır. Peşrevlerin, kendilerini takip edecek aynı makamdaki eserlerin melodilerine kulakları alıştırmak gibi bir görevi vardır. Peşrevler genel olarak her birine “hâne” denilen dört bölümden meydana gelir. İki, üç ve beş hâneli peşrevler varsa da bunlar azdır. Ayrıca darb-ı fetih usulüyle bestelenen peşrevlerin beş hâneli olma geleneği vardır. Fakat bu peşrevlerin de gerçekte dört hâneli olduğu, “zeyilli” oldukları için beş hâneli sanıldıkları, ikinci hânenin aslında zeyil olduğu da ileri sürülmüştür. Abdülkādir-i Merâgī peşrevlerin on beş hâneye kadar çıkabileceğini, bir hâneli peşreve “zahme” adı verildiğini söylerse de (Câmiʿu’l-elḥân, s. 251) bu tarife uyan bir peşrev günümüze ulaşmamıştır. Peşrev besteciliğinde çığır açtığı bilinen Kantemiroğlu da peşrevlerin üç hâne ve mülâzemeli, üç hâneli, dört hâneli ve zeyilli olmak üzere dört çeşit olduğunu belirtir (Kitâbu İlmi’l-mûsîkî, I, 184)
Peşrevlerde her hâneden sonra nağmeleri hiç değişmeden tekrarlanan “mülâzime” adlı bir bölüm gelir. Zamanımızda mülâzime bölümüne yanlış olarak “teslim” denilmektedir. Halbuki teslim, bazı peşrevlerde her hânenin son kısa parçasında o hâneyi mülâzimeye bağlayan ve nağmeleri aynı olan küçük bir melodiden ibarettir