Selde kaybolan ailenin son sözleri 'bizi kurtarın' olmuş
  • 4 yıl önce
Giresun'da sağanak sonucu meydana gelen, 3'ü asker 8 kişinin hayatını kaybettiği selde kaybolan Davut ile eşi Emine ve kızları Betül Akgün'ün (20), otomobille mahsur kaldıkları yolda telefonla aradıkları yakınlarından 'Boğuluyoruz, kurtarın' diyerek yardım istedikleri ortaya çıktı. O anlarda telefon konuşması kesilen 3 kişi, sele kapılarak kayboldu. Hurdaya dönen otomobilleri ve bazı kıyafetleri 1 gün sonra dere yatağında bulunan ailenin son anları ise iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Giresun'da cumartesi akşamı etkili olan sağanak nedeniyle sel ve heyelanlar meydana geldi. Kentte, 3'ü asker 8 kişi hayatını kaybetti, 2'si asker 8 kişi ise kayboldu.  Dereli ilçesinde dereler taştı, cadde ve sokaklar nehre döndü; park halindeki araçlar, sel sularına kapılarak sürüklendi. 17 binanın yıkıldığı, 361 yapının hasar gördüğü kentte alt ve üst yapı ile elektrik, su ve telefon hatları da zarar gördü. Sele kapılan Davut ile eşi Emine ve kızları Betül Akgün'ün son anları ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Osmaniye köyüne çıkmadan bir market önünde duran aile, alışveriş sonrası otomobile binerek köye doğru yola çıkıyor. Sele kapıldıkları anlarda Emine Akgün'le telefonda görüşen kuzeni Kazım Tanrıverdi, o anları anlattı. Emine Akgün'ün kendisini aradığını ve yolda kaldıklarını bildirdiğini anlatan Tanrıverdi, "Bana 'Gelin bizi kurtarın' dedi. Tekrar telefonla aradılar 'Bize yardım edin, kurtarın' diye bağırdılar. Ben de 'Araba geri gelmiyorsa inin, aracı terk edin' dedim. 'İnemiyoruz araba taşa dayandı' dediler. Yani sel arabayı sürükleyip taşa dayatmış. 'Diğer kapıdan çıkın' dedik, 'Oraya da sel bastı açılmıyor' dediler. Sonra 'Cama taş vurmaya başladı, cam kırıldı içeri su alıyor, boğuluyoruz' dediler. Sonra telefon kesildi, son sesleri bunlardı. Telefona ulaşamadık daha. Geldik ki su 2.5 metre yüksekten geçiyor' dedi. Emine Akgün'ün kardeşi Süleyman Karakılıç da "Samsun´da cenazeye gelmişlerdi. Oradan da bizi ziyarete geleceklerdi. Beni aradılar, 'çok yağış var gelmeyin' dedim. O sırada başka bir misafirliğe uğramışlar. Oradan da buraya gelmişler. Buraya köprünün üzerine vardıklarında beni aradılar 'gel bizi buradan al' dediler. Bende teyzemin oğlunu alıp, buraya geldim. Bizde selden geçemediğimiz için tarlaların içinden geldik. Telefonu teyzemin oğluna verip değirmenin oraya koştuk. Vardığımızda araba burada yoktu. Gece aramaya başladık, bulamadık. Sabah arabanın olduğu yeri bulduk. Arabanın içine baktık ama kimse yoktu içinde" diye konuştu.  
Önerilen