Cumhurbaşkanı Erdoğan; 'Türkiye'nin Yeni Suriye Politikasını Açıkladı'

  • 4 yıl önce
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Rejim nasıl muhalif grupların en küçük bir ihlaline sivilleri de hedef alan ağır saldırılarla karşılık veriyorsa bundan sonra rejimin ihlalleri de askeri unsurlarına yönelik olarak mukabil şekilde cevaplandırılacaktır. Askerlerimize ve birlikte çalıştığımız dost unsurlara havadan ve karadan yapılan her saldırı kaynağı aidiyetine bakılmaksızın ve herhangi bir ikaz yapılmaksızın misliyle cevaplandırılacaktır” dedi.

İhlas Haber Ajansı YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:


Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. Türkiye’nin, Suriye politikası hakkında kapsamlı bir değerlendirme de bulunan Erdoğan, Türkiye’nin, Suriye’deki varlığının keyfekeder bir tercih veya basit çıkar hesapları sonucu ortaya çıkmadığını söyledi.
Suriye’de 2011 yılında başlayan iç çatışmalardan uzak durmak için yıllarca sabrettiklerini kaydeden Erdoğan, “Vatanlarını korumak, canlarını ve namuslarını kurtarmak için mücadele eden Suriye halkına desteğimizi hep sınırlarımızın bu tarafında verdik. Rejimin ve terör örgütlerinin saldırılarından kaçan 4 milyon Suriyeli kardeşimize kapılarımızı açmakta tereddüt etmedik. Bu millet tarihin hiçbir döneminde yapmadığı gibi bugün de mazluma sırtını çevirmemiştir, çevirmeyecektir. Ancak, 2015 yılından itibaren Suriye’deki kriz tamamen kontrolden çıktı. Durum rejimin ve terör örgütlerinin sınırlarımızı taciz etmeye başladığı, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini doğrudan tehdit ettiği bir noktaya ulaştı. Suriye hükümeti ile 1998 yılında imzaladığımız Adana Mutabakatı Türkiye’ye gerektiğinde teröristleri takip etmek için Suriye topraklarında operasyon yürütme hakkı tanıyor. Bu hakkın sınırının da terörist neredeyse oraya kadar uzandığını biliyor ve buna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu çerçevede ilk olarak 2016 yılının Ağustos ayında, DEAŞ, PKK, YPG’ye yönelik Fırat Kalkanı Harekatını başlattıklarını hatırlatan Erdoğan, bu harekatta 3 binin üzerinde DEAŞ’lıyı imha ederek Cerablus ve El Bab bölgesini teröristlerden temizlediklerinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazıları diyor ki ‘sizin Suriye topraklarında ne işiniz var.’ Sizi Suriye oraya davet etti mi? Sadece Rusya’yı davet etti ama bizim elimizde kapı gibi bir Adana Mutabakatı Anlaşması var ve biz bu anlaşmanın gereği için oradayız. Fırat Kalkanı Harekatı tüm dünyanın bahane ederek adeta Suriye’nin üzerine çullandığı DEAŞ’a karşı gerçekleştirilmiş tek ciddi ve sonuç alıcı bir operasyon. Suriye’de etkinlik gösteren diğer güçlerin tamamı DEAŞ bahanesiyle kendi ajandalarını uygularken Türkiye bu terör örgütünün belini kırmış, foyasını ortaya çıkartmıştır. Türkiye DEAŞ ile savaşırken Suriye rejimi ise ağır bir yıkımın ardından Halep’i ele geçirmekle meşguldü. BM tarafından yürütülen Cenevre sürecinden somut neticeler çıkmaması üzerine 2017 yılında Türkiye-Rusya ve İran olarak Astana görüşmelerini başlattık. Astana’daki kapsamlı görüşmeler sonucunda İdlib, Humus, Lazkiye, Doğu Guta bölgelerinin çatışmasızlık alanı olarak belirlenmesi kabul edildi. Peki buna uydular mı? Rejim bu mutabakata uymayarak İdlib dışındaki tüm çatışmasızlık bölgelerini ağır saldırılarla yakarak yıkarak ele geçirdi. Tüm dünya çocuk yaşlı kadın demeden oluk oluk sivil kanının döküldüğü bu vahşete seyirci kaldı. Biz de PKK, YPG, DEAŞ terör örgütlerinin ülkemize karşı saldırı merkezi olarak kullandıkları Afrin bölgesine yöneldik” diye konuştu.
2018 yılı Ocak ayında Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin’i teröristlerden temizleyerek bölge halkını huzura ve güvene kavuşturduklarını vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Harekatta, etkisiz hale getirdiğimiz terörist sayısı 4 bin 500’ü buldu. Rejimin saldırılarının yoğunlaşması üzerine 2018 yılının Eylül ayında Rusya ile Soçi’de İdlib’te gerginliği azaltma bölgesi oluşturulması konusunda anlaşmaya vardık. Bu çerçevede İdlib’te 12 gözlem noktası kurduk. Tüm bu süreçleri ABD ve Rusya ile birlikte en üst düzeyde tesis ettiğimiz temaslarla vardığımız mutabakatlarla, iş birliği ile yürüttük. DEAŞ’ın Suriye’deki varlığı ve gücü büyük ölçüde kırılmış olmasına rağmen Fırat’ın doğusundan güney sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturma gayretleri hiç durmadı. Amacın, DEAŞ ile mücadele değil bir başta terör örgütü eli ile Suriye’yi bölme olduğu açıkça ortadaydı. Aslında dert petrol kuyularıydı. Kimin iştahını kabarttığı da ortadaydı.”

#haber #sondakika #gündem

================================

İhlas Haber Ajansı Resmi Web Sitesi


İhlas Haber Ajansı Sosyal Medya Adresleri





İhlas Haber Ajansı hakkında


İhlas Haber Ajansı’na ulaşmak için

Önerilen