Geçirdiği trafik kazası hayatını kararttı
- 6 yıl önce
Kazada yaralanan İsmail Arslan
- İsmail Arslan’ın konuşması
- Eşi Fatma Arslan’ın konuşması
- İsmail ve Fatma Arslan’ın iki çocuğu il genel görüntüsü
- Odadaki cihazların görüntüsü
( ZONGULDAK ) -- 3 ay içinde ameliyat olamazsa hayati tehlikesi başlıyor ZONGULDAK
- Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde geçirdiği motosiklet kazası sonrası yüzde 97 engelli olan ve 3 yıldır yatağa mahkum yaşayan 3 çocuk babası İsmail Arslan’ın vücudunda oluşan iltihaplar nedeniyle üç ay içerisinde ameliyat olamazsa hayati tehlikesi başlayacak. Kdz. Ereğli ilçesine bağlı Ova Köyü’nde yaşayan 35 yaşındaki İsmail Arslan köyünden çalıştığı fabrikanın işçi servisine yetişmeye çalışırken Kızılcapınar Barajı mevkiinde kullandığı motosikletin kontrolünü kaybederek kaza geçirdi. Ağır yaralanan 3 çocuk babası Arslan, demir çelik fabrikasında müteahhit firmadaki işine yetişmeye çalışırken geçirdiği kaza sonrası önce Ereğli Devlet Hastanesi’ne, ardından da Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Arslan yaklaşık bir yıl boyunca tedavi gördüğü araştırma hastanesinde hayata tutundu ancak sağlığına kavuşamadı. Yüzde 97 engelli olan Arslan son 3 yıldır yatağa mahkum yaşam mücadelesi veriyor. 6 yıldır bir çok kez operasyon geçiren Arslan’da oluşan enfeksiyonun vücuduna yayılmaya başladığı ve üç ay içerisinde müdahale yapılmaması durumunda hayati tehlikesinin başlayacağı ifade edildi. İsmail ve Hanife Arslan çiftinin Emine Zehra (6), Ömer Faruk (11) ve Tuğba (12) isminde üç çocuğu bulunuyor. Tuğba bu yıl ilkokul birinci sınıfa başlarken, diğer iki kardeş ise ortaokul 2. Sınıfta eğitim öğretim görecek. İşe yetişmeye çalışırken hayatı karardı İşe yetişmeye çalışırken geçirdiği trafik kazası sonrası hayatı kararan Arslan, devlet büyüklerinden ve hayırseverlerden kendilerine yardım etmelerini istedi. 6 yıldır çalmadıkları kapı kalmadığını anlatan Arslan "2012 yılında trafik kazası geçirdim. Yüzde 97 engelli yatağa bağlı olarak kaldım. Sürekli yatmaktan dolayı vücudumda aşırı yaralar oluştu. Bu yaralar bende 2,5-3 senedir var. Son zamanlarda yaralar çok derinleşmeye başladı ve kemiğe kadar indi ve kemikleri de eritmeye başladı.
Zonguldak ve Ereğli’deki araştırma da dahil olmak üzere bütün hastaneler yaptığımız başvurularda, ‘biz bu ameliyatı yapamayız’ dediler. Böyle büyük ameliyatların; Ankara, İstanbul gibi yerlerde yapılabileceğini söylediler. Bunun üzerine Ankara’da; Numune Hastanesi ve Onkoloji Hastanesine başvurduk, özel hastaneleri araştırdık ama hiçbir yerden fayda göremedik. Yalnız Numune Hastanesi'nde bir plastik cerrah eşimden 175 bin TL para istedi. ‘ Ben bu ameliyatı yaparım yalnız araştırmada yapmam, özel hastanede yaparım, özelde yapacağım içinde özel hastanenin masrafına karışmam’ demiş. Sadece ameliyat için istediği para 175 bin lira. Benimde eşimin aldığı bakıcı maaşından başka hiçbir yerden gelirim yok. Bu imkanları kendim karşılayamadığım için devlet büyüklerinden, hayırseverlerden, benim hastalığımı iyileştirebilecek doktor ve hastanelerden birazda maddi durum konusunda yardım bekliyorum" dedi.
Doktorların kendisine tedavi olmaması durumunda kemikteki enfeksiyonun üst bölgeye geçmesi durumunda ölüm riskinin kesin olduğunu söylediklerini anlatan Arslan, 3 çocuğunu okuttuğunu ve çaresiz kaldığını vurguladı. Eşinin tedavisi için devlet büyüklerinden yardım bekliyor Eşinin başından bir an olsun ayrılmayan Hanife Arslan’da devlet büyüklerinden kendilerine yardım beklerken, çocuklarının babasız büyümesini istemediğini dile getirdi. Anne Arslan konuşmasında şu sözlere yer verdi; “Zonguldak Üniversitesi bizimle ilgilendi, sadece ‘Benim bu ameliyatı yapabilecek alt yapım yok’ dedi, alt yapımız olmadığı için bu ameliyatı burada yapamıyoruz dediler. Son olarak Ankara'daki Hacettepe Numune Hastanesine gittik. Numune Hastanesi de ameliyatı yapamayacaklarını söylediler. Kabul etmedi, geri döndük. Dün gittiğimiz devlet hastanesinin numunesinde; bu tip ameliyatların büyük, çok gelişmiş hastanelerde olması gerektiği söylediler. Gazi, Hacettepe, Ankara Tıp gibi hastaneler olabileceği söylendi. 3-4 ay içerisinde de olmazsa enfeksiyon yukarı sıçrayacak. Birinci böbrekleri, sonrada akciğeri bitirecek. Bu yüzden bu ameliyatın 3 ay içerisinde yapılması gerekiyor.” Yaşanan trafik kazası sonrası hayatları alt üst olan Arslan ailesi, tedavi için kendilerine gelecek müjdeli bir haberi bekliyor. (VK-OA
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/gecirdigi-trafik-kazasi-hayatini-karartti-595637.html
- İsmail Arslan’ın konuşması
- Eşi Fatma Arslan’ın konuşması
- İsmail ve Fatma Arslan’ın iki çocuğu il genel görüntüsü
- Odadaki cihazların görüntüsü
( ZONGULDAK ) -- 3 ay içinde ameliyat olamazsa hayati tehlikesi başlıyor ZONGULDAK
- Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde geçirdiği motosiklet kazası sonrası yüzde 97 engelli olan ve 3 yıldır yatağa mahkum yaşayan 3 çocuk babası İsmail Arslan’ın vücudunda oluşan iltihaplar nedeniyle üç ay içerisinde ameliyat olamazsa hayati tehlikesi başlayacak. Kdz. Ereğli ilçesine bağlı Ova Köyü’nde yaşayan 35 yaşındaki İsmail Arslan köyünden çalıştığı fabrikanın işçi servisine yetişmeye çalışırken Kızılcapınar Barajı mevkiinde kullandığı motosikletin kontrolünü kaybederek kaza geçirdi. Ağır yaralanan 3 çocuk babası Arslan, demir çelik fabrikasında müteahhit firmadaki işine yetişmeye çalışırken geçirdiği kaza sonrası önce Ereğli Devlet Hastanesi’ne, ardından da Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Arslan yaklaşık bir yıl boyunca tedavi gördüğü araştırma hastanesinde hayata tutundu ancak sağlığına kavuşamadı. Yüzde 97 engelli olan Arslan son 3 yıldır yatağa mahkum yaşam mücadelesi veriyor. 6 yıldır bir çok kez operasyon geçiren Arslan’da oluşan enfeksiyonun vücuduna yayılmaya başladığı ve üç ay içerisinde müdahale yapılmaması durumunda hayati tehlikesinin başlayacağı ifade edildi. İsmail ve Hanife Arslan çiftinin Emine Zehra (6), Ömer Faruk (11) ve Tuğba (12) isminde üç çocuğu bulunuyor. Tuğba bu yıl ilkokul birinci sınıfa başlarken, diğer iki kardeş ise ortaokul 2. Sınıfta eğitim öğretim görecek. İşe yetişmeye çalışırken hayatı karardı İşe yetişmeye çalışırken geçirdiği trafik kazası sonrası hayatı kararan Arslan, devlet büyüklerinden ve hayırseverlerden kendilerine yardım etmelerini istedi. 6 yıldır çalmadıkları kapı kalmadığını anlatan Arslan "2012 yılında trafik kazası geçirdim. Yüzde 97 engelli yatağa bağlı olarak kaldım. Sürekli yatmaktan dolayı vücudumda aşırı yaralar oluştu. Bu yaralar bende 2,5-3 senedir var. Son zamanlarda yaralar çok derinleşmeye başladı ve kemiğe kadar indi ve kemikleri de eritmeye başladı.
Zonguldak ve Ereğli’deki araştırma da dahil olmak üzere bütün hastaneler yaptığımız başvurularda, ‘biz bu ameliyatı yapamayız’ dediler. Böyle büyük ameliyatların; Ankara, İstanbul gibi yerlerde yapılabileceğini söylediler. Bunun üzerine Ankara’da; Numune Hastanesi ve Onkoloji Hastanesine başvurduk, özel hastaneleri araştırdık ama hiçbir yerden fayda göremedik. Yalnız Numune Hastanesi'nde bir plastik cerrah eşimden 175 bin TL para istedi. ‘ Ben bu ameliyatı yaparım yalnız araştırmada yapmam, özel hastanede yaparım, özelde yapacağım içinde özel hastanenin masrafına karışmam’ demiş. Sadece ameliyat için istediği para 175 bin lira. Benimde eşimin aldığı bakıcı maaşından başka hiçbir yerden gelirim yok. Bu imkanları kendim karşılayamadığım için devlet büyüklerinden, hayırseverlerden, benim hastalığımı iyileştirebilecek doktor ve hastanelerden birazda maddi durum konusunda yardım bekliyorum" dedi.
Doktorların kendisine tedavi olmaması durumunda kemikteki enfeksiyonun üst bölgeye geçmesi durumunda ölüm riskinin kesin olduğunu söylediklerini anlatan Arslan, 3 çocuğunu okuttuğunu ve çaresiz kaldığını vurguladı. Eşinin tedavisi için devlet büyüklerinden yardım bekliyor Eşinin başından bir an olsun ayrılmayan Hanife Arslan’da devlet büyüklerinden kendilerine yardım beklerken, çocuklarının babasız büyümesini istemediğini dile getirdi. Anne Arslan konuşmasında şu sözlere yer verdi; “Zonguldak Üniversitesi bizimle ilgilendi, sadece ‘Benim bu ameliyatı yapabilecek alt yapım yok’ dedi, alt yapımız olmadığı için bu ameliyatı burada yapamıyoruz dediler. Son olarak Ankara'daki Hacettepe Numune Hastanesine gittik. Numune Hastanesi de ameliyatı yapamayacaklarını söylediler. Kabul etmedi, geri döndük. Dün gittiğimiz devlet hastanesinin numunesinde; bu tip ameliyatların büyük, çok gelişmiş hastanelerde olması gerektiği söylediler. Gazi, Hacettepe, Ankara Tıp gibi hastaneler olabileceği söylendi. 3-4 ay içerisinde de olmazsa enfeksiyon yukarı sıçrayacak. Birinci böbrekleri, sonrada akciğeri bitirecek. Bu yüzden bu ameliyatın 3 ay içerisinde yapılması gerekiyor.” Yaşanan trafik kazası sonrası hayatları alt üst olan Arslan ailesi, tedavi için kendilerine gelecek müjdeli bir haberi bekliyor. (VK-OA
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/gecirdigi-trafik-kazasi-hayatini-karartti-595637.html