Kerbela_ Lebbeyk ya Huseyn

  • 10 years ago
Kul Hakkı Beş Türlüdür:
1- Malî (Parasal)
2- Nefsî (hayati yönden)
3- Irzî (Haysiyetle ilgili)
4- Mahremî (Namusla ilgili)
5- Dinî.
1- Malî olan kul hakları:
Hırsızlık, gasp, aldatarak, yalan söyleyerek mal satmak, sahte para vermek, başkasının malına zarar vermek, yalancı şahitlik, rüşvet almak gibi.
Bu haklar için sahibi ile helalleşmek gerekir. Dünyada helalleşmezse, ahirette sevapları ona verilerek helalleştirilecektir. Mal sahibi ölmüş ise, vârisine ödenir. Vârisi yoksa veya mal sahibi bilinmiyorsa, salih bir fakire hediye olarak verilip, sevabı sahibine gönderilir. Salih fakir yoksa, İslamiyet’e hizmet eden hayır kurumlarına, vakıflara verilir. Kendi salih akrabasına, fakir olan ana babalarına, çocuklarına hediye olarak vermesi de, caiz olur. Bunları yapmak imkanını bulamazsa, mal sahibinin ve kendisinin af olunmaları için dua eder. Kâfirin hakkı için de, onunla helalleşmek gerekir. Gönlü alınmazsa, ahirette af olunması, çok güç olur.
2- Nefsî, yani hayati günah olan kul hakları:
Adam öldürmek, bir uzvunu kesmek, sakat bırakmak gibi şeylerdir.
Önce tevbe eder. Adam ölmüş ise, velisi ile helalleşmek gerekir. Velisi isterse af eder. İsterse belli bir mal ister. İsterse, mahkemeye verip, hakimden cezalandırılmasını ister. İslamiyet’te kan davası yoktur.
3- Irza dokunan kul hakları:
Dedikodu, iftira, alay, sövmek gibi haysiyetle, şerefle ilgili şeylerdir.
Tevbe etmek ve helalleşmek lazımdır. Bunlarda vârisleri ile helalleşmek olmaz.
4- Mahremî olan kul hakları:
Başkasının çoluk çocuğuna hıyanet etmek gibi şeylerdir.

Hadislerde Kul Hakkı:
(^_^)>http://www.ehli-beyt.org/ehlibeyt/kul-hakki.html
Şiiliğin Doğuşu – 3
Şiiliğin Resul-i Ekrem (s.a.a) Döneminde Var Olduğu Görüşünün Genel Açıklaması
Zikredilen rivayetlerden ve aynı şekilde tarihi belge ve belirtilerden yararlanarak Şiiliğin Resul-i Ekrem (s.a.a) döneminde var olduğunu ve bir grubun bu isimle isimlendirildikleri görüşünü ispatlayabiliriz. Sonraki merhalede ise yukarıda zikredilen rivayetlerin Resul-i Ekrem (s.a.a) döneminde Şia olarak adlandırılan gruba tatbik edildiğini söyleyebiliriz. Bu ismin Resul-i Ekrem’in (s.a.a) vefatından sonra gelecek Şialara tatbik edildiğini iddia etmek yersiz ve gevşek bir iddiadır. Bu görüşü sunacağımız iki yöntemle ifade etmek mümkündür:
1-Birinci Beyan: Allame Tabatabai’nin ibarelerinden şöyle istifade edilmektdir:
(^_^)>http://www.ehli-beyt.org/ehlibeyt/siiligin-dogusu-3.html
Seni Yazmak Bana Düştü:
(^_^)>http://www.ehli-beyt.org/ehlibeyt/seni-yazmak-bana-dustu.html
KGB

Recommended