BM: Kuzey Kore insanlık suçu işledi
- 10 yıl önce
Kuzey Kore’nin insan haklarını ihlal ettiği resmileşti. Birleşmiş Milletler’e bağlı bir soruşturma komisyonu yayımladığı ilk raporda Pyong Yang yönetiminin birçok insanlık suçu işlediği ve işlemekte olduğunu belirtti.
Ayrıca Komisyon konunun acilen Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşınması çağrısında bulundu.
Komisyon Başkanı Michael Kirby ise durumdan artık haberdar olan uluslararası toplumun eyleme geçmemek gibi bir mazereti kalmadığını açıkladı:
“Uluslararası toplum şu anda her şeyi biliyor. Bilmiyorduk özrünün arkasına sığınarak eyleme geçmeme gibi bir imkan söz konusu değil.”
Kuzey Kore ise raporu sert bir dille reddetti. Pyong Yang yönetimi rapor ile Avrupa Birliği’nin ve Japonya’nın insan haklarını politikaya alet ettiklerini iddia etti.
Uluslararası araştırmalara göre Kuzey Kore’de 200 binden fazla kişinin esir kamplarında tutulduğu tahmin ediliyor.
Konu Birleşmiş Milletlerin de gündeminde. Kuzey Kore’nın, dini zulüm, gıda yoksunluğu, işkence, infaz ve adam kaçırma dahil 11 alanda insan haklarını hiçe saydığı belirtiliyor.
Uluslararası Af Örgütü ise “izole ülkedeki” yaşama dair bir fikir vermek adına Kuzey Kore’den kaçanlar ile yaptıkları röportajı yayınladı.
Onlardan biri Kim Young Son, eski bir esir:
“Çalışma saati denen bir şey yoktu. Güneşin doğuşundan batışına kadar çalıştırıldık. 3 buçukta kalkıp, 4’te işe başlıyorduk. Hukuk sistemi çok farklı. Ben suçlu olabilirim. Fakat ailemin diğer fertleri de esir kampına benimle gelmek zorunda kalıyor.”
Bir başka Kuzey Koreli ise şunları söylüyor:
“Kadınlar kampa alındığı zaman gebelik ve herhangi bir cinsel yolla bulaşan hastalık var mı diye kontrol etmek için kan testi yapılıyor. Eğer gebe iseniz kürtaj olmaya zorlanıyorsunuz ya da tepelik yerlere gönderiliyorsunuz. Ağır taşları tepeden aşağı taşımak düşüğe neden oluyor.”
Joo-Il Kim de yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Kuzey Kore ordusundaki en büyük sorun, gıda sıkıntısı. Askerlere ve sivillere yemek çok az veriliyordu. Herkesin en büyük sorunu açlıktı.”
Fakat tüm bu insan hakları ihlallerine rağmen adalet ise pek yakın görünmüyor. Çin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nce müttefiki aleyhine alınacak herhangi bir kararı engellemeye yakın görünüyor.
Uluslararası Af Örgütü üyesi Roseann Rife:
“Çin’in, Güvenlik Konseyi’nde alınacak tedbirleri engellememesi gerekli. Aynı zamanda Kuzey Korelilerin haklarını koruma için ciddi bir sorumluluğun altına girmeli. Aynı zamanda Çin’e kaçanlar iade edilmemeli.”
Bu sırada Seul kentinde konu ile ilgili açılan bir sergide ise Kuzey Kore’de uygulanan işkence yöntemlerini gösteren çizimler gözler önüne serildi. Bu metodların sıkça uygulandığı belirtiliyor. Çizimler söze gerek bırakmıyor.
Ayrıca Komisyon konunun acilen Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşınması çağrısında bulundu.
Komisyon Başkanı Michael Kirby ise durumdan artık haberdar olan uluslararası toplumun eyleme geçmemek gibi bir mazereti kalmadığını açıkladı:
“Uluslararası toplum şu anda her şeyi biliyor. Bilmiyorduk özrünün arkasına sığınarak eyleme geçmeme gibi bir imkan söz konusu değil.”
Kuzey Kore ise raporu sert bir dille reddetti. Pyong Yang yönetimi rapor ile Avrupa Birliği’nin ve Japonya’nın insan haklarını politikaya alet ettiklerini iddia etti.
Uluslararası araştırmalara göre Kuzey Kore’de 200 binden fazla kişinin esir kamplarında tutulduğu tahmin ediliyor.
Konu Birleşmiş Milletlerin de gündeminde. Kuzey Kore’nın, dini zulüm, gıda yoksunluğu, işkence, infaz ve adam kaçırma dahil 11 alanda insan haklarını hiçe saydığı belirtiliyor.
Uluslararası Af Örgütü ise “izole ülkedeki” yaşama dair bir fikir vermek adına Kuzey Kore’den kaçanlar ile yaptıkları röportajı yayınladı.
Onlardan biri Kim Young Son, eski bir esir:
“Çalışma saati denen bir şey yoktu. Güneşin doğuşundan batışına kadar çalıştırıldık. 3 buçukta kalkıp, 4’te işe başlıyorduk. Hukuk sistemi çok farklı. Ben suçlu olabilirim. Fakat ailemin diğer fertleri de esir kampına benimle gelmek zorunda kalıyor.”
Bir başka Kuzey Koreli ise şunları söylüyor:
“Kadınlar kampa alındığı zaman gebelik ve herhangi bir cinsel yolla bulaşan hastalık var mı diye kontrol etmek için kan testi yapılıyor. Eğer gebe iseniz kürtaj olmaya zorlanıyorsunuz ya da tepelik yerlere gönderiliyorsunuz. Ağır taşları tepeden aşağı taşımak düşüğe neden oluyor.”
Joo-Il Kim de yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Kuzey Kore ordusundaki en büyük sorun, gıda sıkıntısı. Askerlere ve sivillere yemek çok az veriliyordu. Herkesin en büyük sorunu açlıktı.”
Fakat tüm bu insan hakları ihlallerine rağmen adalet ise pek yakın görünmüyor. Çin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nce müttefiki aleyhine alınacak herhangi bir kararı engellemeye yakın görünüyor.
Uluslararası Af Örgütü üyesi Roseann Rife:
“Çin’in, Güvenlik Konseyi’nde alınacak tedbirleri engellememesi gerekli. Aynı zamanda Kuzey Korelilerin haklarını koruma için ciddi bir sorumluluğun altına girmeli. Aynı zamanda Çin’e kaçanlar iade edilmemeli.”
Bu sırada Seul kentinde konu ile ilgili açılan bir sergide ise Kuzey Kore’de uygulanan işkence yöntemlerini gösteren çizimler gözler önüne serildi. Bu metodların sıkça uygulandığı belirtiliyor. Çizimler söze gerek bırakmıyor.