Filistin ve İsrail arasındaki olaylardaki sorun sevgi ve bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Savaşı kışkırtacak bir üslup kullanılmaması gerekir.

ADNAN OKTAR: Kardeşim, İsrail-Filistin mücadelesi konusunda biz “Şu taraf haklıdır.” demiyoruz. Ben demedim. Haklı, haksız diye bir şey yok. Kim adam öldürmeye teşebbüs ediyorsa, silah kullanıyorsa; yanlış yapıyor. Biz bunu kabul etmeyiz. Silah ve kan bizim için hiç olmaması gereken olaylardır. Kim yaparsa yapsın. Ama isim koymam. Filistin’e ben terörist demem, İsrail’e de terörist demem ben. Bilgisizlik var, sevgi eksikliği var, iman ve inanç eksikliği var sorun bu. Her iki tarafta da sorun bu. İman ve inanç eksikliği, bilgisizlik ve sevgisizlik… Yoksa çoktan İttihad-ı İslam olurdu. Bak İttihad-ı İslam’ı ağızlarına dahi almıyorlar. Mosiah konusunda, Allah razı olsun, ısrar ettik, İsrail büyük bir toplantı yaptı Mosiah’la ilgili ben söyledikten sonra. Hahamlar bir araya geldiler, Allah razı olsun. Mosiah için geniş çaplı dua yapıldı. “Çok daha büyük dua yapacaktık” dediler, bana yazı gönderdiler “ama bombardıman olduğu için, roket atıldığı için can güvenliğinden dolayı en fazla iki bin kişi getirebildik. Yoksa çok çok daha kalabalık olacaktı.” dediler. “Ama mecbur olduğumuz için böyle oldu.” dediler. Ama inşaAllah bir dahaki sefere 500 bin kişilik bir topluluk istiyoruz, inşaAllah. Mosiah’la ilgili çok güzel, uzun bir dua ettiler, maşaAllah. Filistin’de toplansın 500 bin kişi, “Ya Rabbi bize Hz. Mehdi (a.s)’ı gönder.” desinler bir tane bile bomba düşmez üstlerine, tek bir tane. İsterseler denesinler. Bak dediğimi yapsınlar, toplansınlar; “Ya Rabbi bize Hz. İsa Mesih (a.s)’ı gönder. Ya Rabbi bize Hz. Mehdi (a.s)’ı gönder.” desinler, süt liman olur ortalık. Sırf bunları demeleriyle bile durur. Ama demiyorlar, İttihad-ı İslam’ı desinler. “Ya Rabbi bize sevgiyi nasip et, dostluğu nasip et, kardeşliği nasip et. Bütün bölgeyi barış denizi yap.” desinler. Hep “Kahrolsun, lanet olsun.” Hep bunları duyuyoruz. Ve kullanılan kelimeler savaşı kışkırtacak kelimeler, kanı dökecek kelimeler. Karşılıklı kızdırmaya yönelik kelimeler. Kardeşim, sen İsrail devletine terörist dersen, o da sana terörist derse; teröristi ne yapmak gerekir diye düşünüyorlar. “Teröristi öldürmek gerekir.” diyorlar. “İsrail terörist olduğuna göre biz İsrail’i öldürelim.” diyorlar kim varsa İsrail’de. Onlar da diyorlar ki “Bunlar, Filistinliler terörist olduğuna göre hepsini öldürmek lazım.” diyorlar. Kanın felsefesi bu. Kan dökücülüğün felsefesi… Kan söylemi bunlar. Bunlar olmaz. Bunların konuşulmaması lazım. Sevgi cümleleri olması lazım. Muhabbet cümleleri, dostluk cümleleri olması lazım. Nezaketli, derli toplu bir üslup kullanılması lazım. Şiddetle kaçınılması lazım. Çünkü zaten sevgisizliğe yatkın çok insan var. Onların eline malzeme vermiş olursun. Israrla mutedil, sevecen, dost cümleler, olumlu, ılımlı cümleler kullanılması lazım. Sivri, keskin, tahrik edici, kızdıracak, düşmanlığı körükleyen her türlü kelimeyi ısrarla ve kararlılıkla kullanmamak lazım. Barış insanı bunu kullanmaz. Kimse oyuna gelmesin.

Kral Mesih ilk defa coşkuyla bak Musevilerce, topluca istenmeye başlandı. Hz. Mehdi (a.s) ilk defa gündem oldu ama Filistin halkının Mehdiyet’i coşkuyla istemesi, Mısır’ın coşkuyla istemesi şart. Şu an dikkat ederseniz bir koşuşturma var; sağa-sola, güneye-kuzeye, doğuya-batıya. Yani ne konuşacaklarını şaşırmış durumdalar. Mesela bir kısmı diyor ki; “Bombalayalım İsrail’i.” Bir kısmı diyor ki; “Barış yapalım.” Bir kısmı “Hemen füze atalım.” diyor. Bir kısmı “terörist” diyor. Bir kısmı başka türlü konuşuyor. Karmakarışık… Kimseden net, derli toplu, Allah’ın planına uygun bir üslup çıkmıyor. Herkeste bir panik havası var. Halbuki Allah’ın dediği plan çok açık, Mehdiyet’in planı çok açık. Allah tertemiz, derli toplu, apaçık bir plan vermiş; Mehdiyet planı. “Buna uyun, konu bitecek.” diyor Cenab-ı Allah. “Yok” diyorlar, “biz buna uymayacağız.” Peki, ne yapacağız? “Biz kendimiz yapacağız.” diyorlar. Kargaşa meydana geliyor, kavga meydana geliyor. Ucu bucağı olmayan bir sevgisizlik denizi, bir nefret denizi etrafı sarmaya başlıyor. Ne gerek? İsmailoğulları sevgiyi, coşkuyu, Mehdiyet’i ön plana alsınlar, bir anda ortalık süt liman olacaktır. Orada meydana gelen acıyı, orada meydana gelen olayları meydana getiren Allah’tır. Allah’ın hususi yaratışıdır. Filistin’de meydana gelen bombalar, İsrail’de meydana gelen patlamalar, bombalar her ikisi de Allah tarafından yaratılıyor. Her ikisinde de Mehdiyet’e, Mesihiyet’e davet var Allah tarafından, konu bu. Kendi akıllarıyla insanlar yol bulmaya kalkarlarsa yolu bulamazlar söyleyeyim. Açmaza girerler. Eninde sonunda dediğimi yapacaklar.