PKK Marksizmin kandırma yöntemlerini kullanarak Güneydoğu’daki kardeşlerimize ‘dininizi özgürce yaşayamıyorsunuz’ diyor. Oysa PKK bölgeyi ele geçirse vahşi Stalinizmin yöntemlerini uygulayıp camileri yıkacak ve ahlaksızlığı yayacaktır.

  • 10 yıl önce
DİDEM ÜRER: Habertürk kanalında konuk olan Star Gazetesi yazarı Hakan Albayrak’a şöyle bir soru yöneltildi; “BDP’nin tabanı laik bir tabansa, bu tabanı kazanmak için İslam ve Ümmet kavramlarına vurgu yapmak doğrumudur?” dendi. Hakan Albayrak da şöyle cevap verdi: “BDP’ye oy veren on milyon insan var, ancak bu taban, bu insanlar böyle değil. Bu kadar Ateist, Marksist, Stalinist bir kitle yok Türkiye’de. Bu insanların kahir ekseriyeti dindar insanlar. Ancak burada ırk taassubu var, aşiretçilik var. Eğer Kürtlere haklarını verirseniz ve bunları bir lütuf saymazsanız, o zaman BDP büyük ölçüde taban kaybeder” dedi. “Bunun yanı sıra dindar bazı Kürtler Marksist Öcalan’ın yanında durabiliyor, bu da ilginç tabii” diye belirtiyor.

ADNAN OKTAR: İslam kardeşliğini daha güçlü uygulamak lazım. İttihad-ı İslam’la bu belanın ortadan kalkacağına kanaat getirtmek lazım. Yani hiç olmazsa biz kurtulalım kafasında olabilir bir kısım Müslümanlar. Yani daha rahat Müslümanlığı yaşarız gibi. Halbuki, yağmurdan kaçarken doluya tutulma derler ya. Tabii vahşi Stalinizmin, acımasız Stalinizmin eline düşüp, eldeki mevcut, her türlü imkanlarını kaybederler, Allah esirgesin. Camilerini yıkarlar, genç kızların ırzını payimal ederler, aile mefhumunu ortadan kaldırırlar, dine ve dindarlara nefes aldırmazlar. Onun için kardeşlerimiz, o felaketi tam bilmedikleri için, PKK’nın propagandasına katılıyor olabilirler, etkileniyor olabilirler. PKK diyor ki onlara: “siz dininizi yaşayamıyorsunuz, İslam’ı anlatamıyorsunuz. Biz olduğumuzda isteğiniz gibi giyinirsiniz, istediğiniz gibi ibadet edersiniz, istediğiniz gibi konuşursunuz, kimse karışmaz” diyorlar, o da onlara cazip geliyor bazı kardeşlerimize. Halbuki bu Marksizm’in kandırma metotlarından bir tanesi, büyük belanın, büyük felaketin bir başlangıcı. Türkiye’de dine karşı artık yaklaşım daha olumlu. Yani çok çok daha olumlu ve daha da olumlu olacak gibi görünüyor. Ama bir süre sonra zaten doğrudan Mehdiyet bütün dünyaya etkisini göstereceği için, bir tek Türkiye’de değil, bütün İslam aleminde Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Museviler, hepsi çok rahat edecekler. Diğer inançta olan kişiler de rahat edecekler, yani inanca baskı kalkacak, insanların aşağılanması kalkacak, savaşlar kalkacak, terör kalkacak, sosyal adaletsizlik kalkacak, zenginlik eşit olarak insanlar arasında yayılacak. Dolayısıyla çok mutlu ve güzel günler olacak, inşaAllah.