Kuzey Afrika ve Suriye’deki çatışmalardan kaçan binlerce kişinin Avrupa topraklarındaki ilk adresi İtalya’nın Lampedusa adasında durum içler acısı. Sığınmacıların sayısı giderek artarken, bu küçük adadaki kamp ise ihtiyaca karşılık veremiyor.
2 gündür açlık grevinde olduklarını söyleyen bir grup Suriyeli, “burada ölmekten korkuyoruz” diyor:

“Açlık grevindeyiz. Bize sadece yaşamamız için biraz su veriyorlar. Biz buraya iyi bir gelecek hayalı ile geldik. Fakat buradan ya hastaneye gideceğiz ya da öleceğiz. Olmadı bıraksınlar bizi Arap ülkelerine geri dönelim. Avrupa Birliği, Suriye’ye yardım konusunda yalan söylüyor. Filistinlilere yardım konusunda yalan söylüyor. Sorumluluk almalılar”

Öte yandan kampın elverişsiz koşullarına bir de kutuplaşmalar ekleniyor. 440 kişinin barındığı kampta kalan Eritreli ve Suriyeliler aynı yatakhaneyi paylaşmak istemiyor.

“Ben açlık grevlerini destekliyorum. İnsanların hakları var. Bazıları ekim başından beri burada. Artık gitmek istiyorlar. Çünkü koşullar çok kötü. Bir, iki günden fazla burada kalamazsınız.”

Kamp sakinleri arasında görevli ekip de var. Aralarında doktorların da olduğu 65 kişi, sığınmacılara yardımcı olmak amacıyla 7 gün 24 saat burada kalıyor. Merkezin müdürü ise Antonio Miragliotta:

“Sağlık personeli dışında Burada görev yapan psikologlarımız, sosyal görevlilerimiz var. Onların işi sığınmacılar arasında yükselebilecek tansiyonu düşürmek”

Lampedusa’ya ulaşan sığınmacıların diğer mülteci kamplarına gönderilene kadar yani sadece birkaç gün konaklaması için hazırlanan merkeze her gelen kişi en az 20 gün burada kalıyor. Bu durum da birçok sorunu beraberinde getiriyor.